Elinin Hamuru Yetmiyor Artık
Gelişen bir dünya, ilerleyen bir toplum var. Şimdiki hayat standardı, eskiye nazaran kıyaslanamayacak şekilde çıtasını yükseltmiştir. Büyükler ‘Dünya kırk kulplu kazan, bir kulpundan tut sen de kazan.’ Derlerdi. Gelin görün ki dünya da evrim çevirmiş, kırk kulplu kazanlıktan çıkmıştır. Tutulacak bir kulp kalmamıştır. Önceleri sabır ateşinde hayat pişirilirken şartlar değiştiği için sabrın yanında birçok şeye de ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır.
Dünya eğitimli, ufku olan ve değerlerle donanımlı insanların omuzları üzerinde anlamını buluyor. Maddi yani ekonomik imkânların iyileşmesi yetmiyor artık. Bireysel ve toplumsal sorumluluklarının farkında olan fertler geleceğe yön veriyor. Çünkü sorumluluk bilinci insanı yerinde durduramıyor. Gelecek endişesi ve güzel bir hayat arzusu hedefler çizdiriyor. Her türlü fırsat da bu anlamda kazanıma dönüştürülmek için kullanılıyor.
Yukarıda arz ettiğim durumun temelinde eğitim yatıyor. Eğitimin ilk basamağı da aile / kadın aile ile başlar. Bir adam yetiştirirsen bir kişi yetiştirmiş olursun, bir kadın yetiştirirsen bir aile yetiştirmiş olursun... (Afrika Atasözü) diyor Afrikalılar. Çocuğun kişiliğinin oluşmasında, karakter kazanmasında, hayata bakış açısı kazanmasında annenin rolü inkâr edilmez. Erdemli insanlar için ‘sütü temiz’ sıfatı ile anneye atıf yapıldığı anlaşılır. Mürebbiyelik yani terbiye edicilik en çok anne elinde gerçekleşir. Terbiyeden sadece uslu uslu oturup, kimseye zarar vermeme hali kast edilmez. Aklını, kalbini ve ruhunu doğru şekilde kullanan, yeteneğinin farkında olup ona göre geliştiren anlamı da vardır. Ebeveynlerden babalar kusura bakmasın bu terbiyeyi yani eğitimi öncelikle anne/kadın verir.
Madem anneler eğitimin ilk temelini atıyor. Peki, anneler bu eğitimi verecek düzeyde mi acaba? Kendilerini yetiştirebilmişler mi? Hayatı nasıl okuyorlar, bilgiye ne kadar yakınlar en önemlisi toplumsal geçerliliği olan değerleri ne kadar özümseyebilmişlerdir? Bunu çocuklara da aktarma da ne kadar başarılılar? Annenin bir anlamda kadının öncelikle aile içinde statüsü nedir? Değer görüyor mu? Kıymeti ne kadar biliniyor? Hele hele kırsaldaki ve kırsaldan göç etmiş analarımız onların durumu nedir?
İyi yemek pişiren, evini çok temiz tutan, dışarıda içeride her işe koşan bir anne/kadın yetmiyor artık. Okuma yazma bilen, kitap okuyan, çevresinde ve dünyada gelişen olaylara karşı düşünce geliştirebilen annelere/ kadınlara ihtiyaç vardır. Erkeklerin de bunu farkında olup fırsat tanımaları gerekiyor. Ellerinden tutup birlikte gelişmeleri için işbirliği içinde hareket etmeleri lazımdır. Kız çocuklarımızın da bu anlamda eğitiminin geleceğimiz açısından önemini anlamalıyız. Her türlü tedbiri almalıyız.
Yoksa ilerde boğazımızı sıkacak olan kendi vurdumduymazlığımız ve ihmalimiz olacaktır.
YAZIYA YORUM KAT