1. HABERLER

  2. YÖRESEL EFSANELER

  3. Gelinkaya Efsanesi

Gelinkaya Efsanesi

Giresun ilinde halkın "Gelinkaya" diye isimlendirdiği ve adına efsane izafe ettiği iki mekân vardır. Bunlardan biri Görele taraflarında Sisdağı'nın güneybatısında yer almaktadır.

A+A-

Giresun ilinde halkın "Gelinkaya" diye isimlendirdiği ve adına efsane izafe ettiği iki mekân vardır. Bunlardan biri Görele taraflarında Sisdağı'nın güneybatısında yer almaktadır.

Çanakçı Kuşköy'ün de doğusuna düşen bu doğal kayalık, Sisdağı'nın yamacına yaslanmış, 30-40 m yükseklikte ve bebeğini sırtında taşıyan bir kadın görünümündedir.

Halk arasındaki yaygın söylence şöyledir: 
Yıllar önce güzel bir gelin ve çok sevdiği kocasıyla bir de çocuğu varmış. Karı kocayla birlikte oturan bir de yaşlı kaynana varmış. Ailenin geçimi, hayvancılığa dayalıymış. Yaşlı kaynana, karı - koca ve bir çocuktan oluşan bu mutlu aileyi kıskanıyormuş. Kaynana çok titiz ve geçimsiz birisiymiş. Gelin, çoktan bu yaşlı acuzeyi terk edip gidecekmiş. Ama kocasını ve çocuğunu da çok seviyormuş.

Bir gün, genç gelin, yanında çocuğuyla birlikte, Sisdağı´nın yamaçlarına ineklerini otlatmaya gitmiş. İneklerden Sarıkız diye adlandırılanı çok hoyrat, dik başlı; ötekilere uymayan, onlardan ayrılıp ormanın derinliklerine giden bir hayvanmış. Genç gelin, bebeğini avutup emzirirken, sarıkız kaşla göz arasında yok olmuş. Öteki sığırlardan ayrılıp, ormanın derinliklerinde yitip gitmiş. Gelin, neden sonra ineğin yokluğunu, yittiğini fark etmiş, hemen aramaya başlamış.

Genç gelin, Sarıkız'ı bulabilmek için Sisdağı'nı dolanıp durmuş, her yanı aramış. Aramadık yer bırakmamış, ama nafile yine bulamamış. Akşam yaklaştıkça, yüreğini korkular sarmaya başlamış. Eve gitse kaynanadan; dağda kalsa kurttan kuştan korkarmış. Çıkar yol bulamayan genç gelin, çocuğu sırtında, bir süre daha ormanda dolaşmış durmuş. Ama hiçbir iz bulamayınca, ağlaya başlamış. Gözyaşları akan derelere karışmış. Karanlık iyice bastırıp, gecenin yüreklere korku salan sessizliği çökmüş, her yanı kaplamış. Artık yapabileceği hiçbir şey kalmayınca Kıbleye dönüp Allah’a yalvarmış:

"Allah’ım, ya beni kuş et uçur, ya da taş et dondur!" demiş. Gelinin yalvarışları kabul edilmiş ve o anda taş olup kalmış.

Efsanenin başka bir versiyonu da Merkez ilçeye bağlı Mesudiye köyünde bulunan üst üste oturmuş ilginç iki kaya ile ilgili olanıdır.

Söz konusu bu kaya ile ilgili efsane ise şöyledir: 
Güzeller güzeli genç bir kız, görücü usulü ile sevmediği bir erkek ile evlendirilmek isteniyormuş. Anne ve babasına karşı çok saygılı olan iyi kalpli kız buna itiraz edebilecek durumda değilmiş. İçten içe köyün başka bir delikanlısı ile hayatını birleştirmek, onunla evlenmek istiyormuş. Ama bunu ailesi ile paylaşmaktan da sıkılıyormuş, biraz da babadan korkuyormuş. Tanımadığı, sevmediği bir erkeğe verilmesine engel olamamış. Düğün tarihi gelmiş çatmış ve nihayet koca evine gelin olarak yolcu edilmiş.

Gelin alayı önünde giden at üzerinde götürülürken içinden Allah’a dua edip yalvarmış:


"-Allah’ım, beni kötü koca eline düşürme, taş et dondur" demiş. İyi kalpli gelinin duası kabul olmuş ve gelin alayının önünde, at üstünde taş oluvermiş.

GİRESUN VALİLİĞİ

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazılan yorumlar hiçbir şekilde www.adilcevaz13.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
9 Yorum