1. YAZARLAR

  2. Dr. Muhsin DEMİREL

  3. Kendisini Oğluna Feda Eden Âlim Bir Babanın Kıssası
Dr. Muhsin DEMİREL

Dr. Muhsin DEMİREL

MÜFTÜ
Yazarın Tüm Yazıları >

Kendisini Oğluna Feda Eden Âlim Bir Babanın Kıssası

A+A-

Bu yazımızda önemli bazı mesajlar içeren bir kısa anlatmaya çalışacağız. Anlatacağım bu kıssa 1953 veya 1954 yılında vaki olmuştu. Bizim köyümüzden yani Elazığ ili Arıcak’ın Erimli köyünden Molla Yusuf adında bir zat vardı. Bu zat henüz genç yaşta iken okumak için Diyarbakır’a gitmiş, orada medrese okumuş ve medreseyi bitirdikten sonra Diyarbakır’a yerleşmişti. Bir zaman sonra Mustafa adında bir oğlu 20 veya 25 yaşlarında iken hastalanıyor. Hastalığı birkaç gün sürer, her geçen gün biraz daha ilerler. Nihayet Mustafa ölüme yaklaşır ve babasında artık Mustafa ölecek diye bir kanaat hâsıl olur. Babası Molla Yusuf artık oğlu Mustafa’nın kalkmasından ümidini keser. Eskiden âlim ve muttaki insanlar çoktu. Bunların bir kısmı aynı zamanda basiret ve dirayet sahibi insanlar idi. Şu an bizim bilmediğimiz ve anlamadığımız bazı hususları idrak ediyor ve biliyorlardı.

Molla Yusuf, oğlu Mustafa’nın kalkmasından umudunu kesince bir gün sabah namazından sonra tekrar abdest alır, iki rekât veya bir miktar namaz kıldıktan sonra ellerini açıp şöyle dua eder: Ey Rabbim, oğlum Mustafa’nın kalkmasından umudum kesilmiştir. Bu gencecik yaşında oğlum ölürse onun acısına dayanamam, ne olur onun yerine benin canımı al da ona şifa ver, o kurtulsun. Gerçekten de bir veya iki gün sonra Mustafa iyileşip kalkar, ancak babası Molla Yusuf hastalanır ve birkaç gün sonra vefat eder.

Bazıları bu gibi olaylar mümkün mü? diye sorabilirler. Evet, bu gibi hadise ve olaylar mümkündür. Makbul duaların yüzlerce belki de binlerce örneği vardır ve yaşanmıştır.

Bu kıssayı komşularımızdan olup Molla Yusuf’ın yeğeni olan, Cuma Acar adında merhum bir zat bundan takriben 36 sene önce bana anlatmıştı. Cuma Acar saf ve tertemiz bir insan idi. Ruhu şad, kabri purnur olsun. Cuma Acar, üvey annemin kızıyla evli idi. Bunun için merhum babamın eniştesi sayılıyordu. Babamı ve bizi seviyordu, biz de onu severdik. Hayatta iken sık bize geliyordu. Bundan üç yıl önce (2019’da) haksız yere tayınım çıkarıldığından biraz sıkıntı yaşamıştım. Bu süre zarfında Cuma amca merhum babam ile birlikte sık rüyama geliyorlardı.

Bu kıssayı bana anlatan merhum Cuma amca bu olayla ilgili bir rüya da görmüştü. Rüyasını bana şöyle anlatmıştı: Ben bu sırada yani dayım Molla Yusuf ölmeden önce İstanbul’da askerdeydim. Bir gece rüyada biri büyük biri de küçük yan yana duran iki kabak ağacı gördüm. Bu sırada bir hortum gelip küçük ağaca sarıldı, onu yerinden sökmeye çalıştı, neredeyse ağacı yerinden sökecekti. Bir süre sonra küçük kabak ağacını bırakıp büyük olan ağaca sarıldı, ağaca vurdu ve onu devirdi. Ben tezkere alınca İstanbul’dan tren ile Diyarbakır’a geldim, dayım Molla Yusuf’un evine misafir oldum. Sabahleyin yengem bana kahvaltı koyunca dayım Molla Yusuf’u görmedim ve onun nerede olduğunu sordum. Sorumun üzerine yengemin gözlerinden gözyaşları döküldü ve bana olayı olduğu gibi anlattı.

Bu yazı toplam 939 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazılan yorumlar hiçbir şekilde www.adilcevaz13.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.