Adilcevaz, Van Bahiresinin (Gölü’nün) garbı şimalisinde (kuzeybatı) kain (kurulu) ve şarken (doğu) Erciş şimalen Bitlis vilayetine tabii Malazgirt cenuben (güneyden) Ahlat kazası ile sınırlıdır.
Ahalisi Türk, Kürt, Çerkez ve Ermenilerden ibaret olup, bunlar kendi lisanları ile mütekellim oldukları gibi, umumen Türkçe’de tekellüm ederler (konuşurlar). Merkezler idaresi olan Adilcevaz hemen 1000 haneyi havi, 8 camii şerif, 1 mektebi rüştiye (orta mekteb), 1 medrese, 2 kilise, müteaddit sübyan mektebini (ilkokul) camii (içinde toplayan) cesim ve kadim (büyük ve eski) bir kasabadır.
Her tarafında layued velayuhsa (sayılmayacak kadar) çeşmeler, ırmaklar, cari (akan) olup, dağlarının, bahçelerinin letafet ve nezareti ve itidaliab (suyun mutedil olması) ve havası cidden hayat efrazdır (hayat vericidir).
Ceviz, zerdali, kayısı, elma, armut gibi fevakihi pek mebzul (meyveleri çoktur) ve hele bu havalide emsali bulunmayan kayısı ve zerdalisi meşhurdur. Nefsi kasabada (kasabanın kendisi) ziraate elverişli pek o kadar vasii (geniş) arazi yok isede kurayi mulhakasının (bağlı bulunan köyler) arazisi gayet vasi ve münbit ve hernevi hububat yetiştirmeye müsait olup, kesretle (çoğunlukla) husule gelen buğday, arpa, çavdar gibi mahsulat ihtiyacati ahaliyi (ahalinin ihtiyacı) temin eyledikten başka merkez vilayete ve vilayeti ahaliyi micavireye (komşu vilayetler) külliyetli ihracat ve sevkiyat dahi vuku bulur.
Adilcevaz serepa (baştan başa) ceviz ağaçları ile memlu (dolu) adeta bir meşe halinde bulunmasından dolayı evvelleri (daha önceleri) Vadilcevaz (ceviz vadisi) namını almış ve mururi zamanla (geçen zamanla) bu tabir düçari tahrif ve tağyır olarak (değişmeye uğrayarak) elyevm (bugün) Kitabet-i Türkte (Türkçede) Türk’de Adilcevaz lafsına tebeddül (dönüşme) etmiştir.
Adilcevaz Kazasının ciheti şimalisinde (kuzey) ve Süphan nam cebeli cesimin (büyük dağın) garbice nubisinde kain Suti namı ile mevsun (isimli) vasi bir yaylak mevcut olup, kıtri mühitisi (kuşattığı bölge) hemen dört saat kadar vardır.
Bu yaylakta kesretle husule gelen giya (ot) hayvanatın alufei şitaiyesi (kışlık yemleri) olmak üzere her sene Haziran’da kasabaya oraya civar (komşu) ve kaç kariye (köy) ahalisi tarafından biçtirildikten sonra bütün hayvanat orada yaylattırılıyor. Bu cesim ovada mevcut olan sazlıktan her sene biçtirilerek güzel hasırlar imal olur.
Hazırlayan: Hasan Köşker – Ceviz Dergisi Kültür Edebiyat
Kaynak: Van Vilayet Salnamesi (Yıllığı)-Van Belediyesi Yayını