Allah Bu Ülkeye Zeval Ziyan Vermesin

Özcan BEŞKARDEŞ

Bu yazımı Tatvan’da hastane koridorunda sıra beklerken, bir vatandaşın çok içten bir sesle Allah Bu ülkeye ve Erdoğan’a zeval ziyan vermesin demesi üzerine, kaleme aldım.

Anadolu insanın, geçmiş geleneğinden gelen sıkça kullanılan dualarımız vardır. Allah imandan Kuran’dan ayırmasın, Allah devletimize zeval ziyan vermesin, Allah kötülere fırsat vermesin, Allah'ım gönderimizi bayraksız, minarelerimizi ezansız, kalplerimizi imansız bırakma. Hainlere fırsat verme! diye dua ederek, ülkesine olan bağlılığını ve sevgisini günlük konuşmalarına yansıtır.

Uzun yıllardır milletin desteğini alarak ülkemizin kalkınmışlığına, gelişmişliğine etkisi olan, dünyada devletimizin itibarını ve saygınlığını her geçen gün artırarak, milletin refah düzeyini Avrupa standartlarına çıkaran Sayın başbakanımıza ve ekibine Allah zeval ziyan vermesin duaları son zamanda bir çok insanın diline aşina olmuş durumda. Böyle içten ve güzel, vefayla, sevgiyle yapılan bu dualar adeta kartopu yumağı gibi her geçen gün büyüyerek devam etmektedir.

Anadolu insanının Sayın Erdoğan’a olan sevgisi, ilgisi, desteği ve duasının özünde; Başbakanımızın bu ülkeye çığır açması ve milletinin emanetine, sadakatine ahde vefa  göstererek, iç ve dış mihraklara karşı koyarak bu milletin hem desteğine, hem de duasına mazhar olmuştur.

Maalesef bu vatana ihanet eden anlayışlar, yıllarca bu ülkede hep öncü rol oynayarak; devletimizin milli, manevi ve öz kaynaklarını heba ederek, ülkemizi uluslararası devlet ve şirketlere peşkeş çekerek, milleti fakirlik ve fukaralıkla darbelerle sindirmeye çalışarak bunda da zaman zaman başarılı olmuşlardır.

İşte bu noktada devletimizin yeniden Osmanlı ruhunu yakalamaması ve dünyaya yön veren konuma gelmemesi için bu milletin enerjisini yıllarca heba ederek Laik-Anti laik, Sağcı- Solcu, Alevi-Sünni Türk- Kürt diye ayrıştırarak zaman zaman bu milleti bir birine düşürmeyi başardılar.

Fakat gelişen bilgi çağında millet yeni yüzyılın başında bu provokasyonların farkına vararak, değişen Türkiye anlayışıyla Anadolu insanı bu masum bir o kadar da anlamlı kıyamı gerçekleştirerek, ülkemizin kanını emen iç ve dış emperyalistlere karşı ülkesine, devletine ve Sayın Erdoğan’ın liderliğine güvenerek sahip çıkmışlardır.

Ülkemizde son günlerde sözde yolsuzlukla mücadele adı altında yapılan operasyonların, istikrarsızlığa davetiye çıkararak faizlerin yükselmesine, devletimizin bekaasına kast edilmiş; ülke yokluğa, sefalete ve istikrarsızlığa sürüklenerek ortalığın toz duman olmasına vesile olanlar acaba bu yapılanların vebali altından nasıl kalkacaklar. Tabiki yolsuzlukla sonuna kadar mücadele edilsin. Kim ki bu ümmetin malını çalmışsa burnundan fitil fitil gelsin.

Ülkemiz bölgede saygınlığı artmış, dünyada ekonomi sıralamasında ilk 18'e girmeyi başarmış, Avrupa'da dikkatleri üzerine çekmeyi başardığı halde, bu millet üzerine oynanan oyunların her defasında derin bilinciyle ve ferasetiyle  badirelerin üstesinden gelmeyi başarmıştır. Bundan dolayı karanlık güçlerin, ulusalcıların vb. işbirlikçilerin ülkemize veremediği zararı, maalesef herkesin saygı duyduğu abi ve kardeş diye bildiğimiz insanların içine sızmış, kötü niyetli insanlardan gelmesi Anadolu insanını derinden üzmüştür.

Yolsuzluk bahane edilerek ülkemizin birliğine, dirliğine, kardeşliğine,refahına kast edenleri bu millet ve tarih affetmeyecektir. Ne diyelim Allah hakka ve haklıya yardım etsin.

Dua ile Kalın...