Elcevaz’da dokuzuncu ay meşhurdur amma Ekim ayı bir başkadır. Ayrı bir gayretin olduğu, yüzlerin güldüğü, hasılatın tane tane sayıldığı aydır Ekim ayı.
Öyle bir ay ki gogo cevizlerin göz kırptığı, şeytanın Adem’i kandırması gibi kandırdığı uşakların, az yetme gençlerin bahçelere dadandığı, nefsini körlediği biraz da cebini doldurduğu aydır. Yetmedi minnet rica birkaçını satıp bir duvar dibinde tütün keyfine kendini saldığı aydır.
Nenelerin, kaynanaların sabah şafaktan ağaç dibinde dolandığı, çimenleri karıştırdığı, bükülmüş beli ile asırlık ağaçlara aşık attığı; “Boğazızda gala, dalları yunuplar, heç galmayıp!” diye söylene söylene üçer beşer ceviz topladığı aydır.
Gelinlerin, kızların; “Ana yine canıma düşecek, övleye kadar şişisen, dört yan yıkılmış, vuran vurmuş, kaçan kaçmış sen ne halt edisen.” diyeceğini düşüne düşüne bağa, bahçeye, işe güce koştuğu, kış zahiresi için kendini pirelediği aydır.
Ekim ayı komşum Mahmut Usta’nın Bahattin Dayının zoğuyla daldan dala sektiği, arada el ense çektiği, dökülen cevizlerin birbirine değdikçe çıkardığı sesten sarhoş olduğu aydır.
Edoş yengenin, cevizleri saydıkça keyiflendiği; “Gız Emo, nenem derdi bu Elcavaz’ın gızı iki şeyden hoşlaşır, bi ceviz toplamaktan, bi de oğlan doğurmaktan. Hakket doğruymuş.” Diyerek oğulları İloya, Eloya bakıp kız doğuran gelinine inatla çemkirdiği aydır.
Bozoların Nurettin Emminin gururla sergilediği, dışarıdan gelen müşterilerine Hizan cevüzünden karıştırmayın, bizimkinin kabuğu incedir, rengi sarıdır, yağı eledir tereyağı diye övdüğü çok hoş bir aydır.
Gurbettekilerin facebookta, instagramda bol bol ceviz resmi paylaştığı, yararlarını saydığı, atamın cevizi böyleydi, komşu bağın şöyleydi deyip utana sıkıla dolaylı ceviz beklediği aydır bu hoş ay.
Ceviz umana; ellerinin bor karasıylan, zoğ ağrısıyla sızlanıp;
Allah verdi bi çüt cevüz,
Kısmaklan şen mi olur evüz? diye az pujunu katarak sılayı gurbete razı ettiği aydır.
Dayılar, emmiler, beli bükülmüş analar; ceviziniz de ömrünüz de bereketli olsun.
*Fotoğraflar, Adilcevaz13, Cevizler Diyarı Şehr-i Elcevaz, Sabri Beşkardeş ve Bursa Olay gazetesinden alınmıştır.