Evet Demek İçin O Kadar Çok Nedenimiz Var ki

Referandum, hazırlanmakta olan bir kanunun kabulüne veya bir kanun teklifine halkın doğrudan katılması ve kabul edip etmeyeceğini bildirmesi demektir.

Referandum, hazırlanmakta olan bir kanunun kabulüne veya bir kanun teklifine halkın doğrudan katılması ve kabul edip etmeyeceğini bildirmesi demektir.

Referandum latince kökenli bir kavram olarak siyasi literatürümüze girmiştir. Anayasa değişikliği, yasaların kabulü veya çok önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. 

Referandumda halkın iradesinin idareye doğrudan doğruya yansımasıdır. Referandum doğrudan demokrasi'nin güzel bir örneğidir. 

Gelişmiş ülkelerde, vatandaşları etkileyen önemli konularda sık sık halkın oyuna başvurulur.
Nisan ayının 16 sında ülkemizde de Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili milletin reyine başvurulacak.

Millet olarak onayımıza sunulan bu sistem değişikliğine EVET dememiz için o kadar çok nedenimiz var ki; Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin Türkiye'yi koalisyonlara mahkum bir ülke olmaktan çıkaracağı için, "Evet" demeliyiz.

Cumhurbaşkanı, devletin başıysa, orduların başkomutanıysa ve halk tarafından seçilecekse, O Cumhurbaşkanının ülkeyi yönetmesinden daha doğal ne olabilir. 

Seçimle iş başına gelecek Cumhurbaşkanı'nın, bugüne kadar olduğu gibi başbakanlarla didişmesi tarihe karışacak. Çünkü ucube bir durum olan çift başlılık kalkacağı için "evet" demeliyiz.

Bu ülkenin çoğunlukla seçtiği, güvendiği bir Cumhurbaşkanı'nın, istikrarın güvencesi ve milletin büyük çoğunluğunun vicdanının sesi olacağına inandığımız için "Evet" demeliyiz.
Yeni sistemde, milletvekilleri seçime giderken, "bakanlık hayali" kuramayacak. Zira, milletvekilleri bakan olamayacak. Vekiller sadece yasama işine yoğunlaşacak. Bu da meclisin yürütme üzerindeki etkisini artıracak. O nedenle de "Evet" demeliyiz.

Hepimiz 15 Temmuz'u yaşamış bir vatandaşı olarak, haçlı dünyasının ülkemiz üzerindeki emperyalist emellerinin canlı tanıklarıyız. Erdoğan gibi güçlü bir lider ve Ak Parti gibi tek başına güçlü bir iktidar olmasaydı, bugün Türkiye'nin işgal edilmiş olacağının da bilincindeyiz. Ve bu yüzden, "evet" demeliyiz.

En önemlisi, ihanet çetelerinin bu devletin içinde yeniden yapılanmaması, güçlü bir devlet yönetimi ile mümkündür. Koalisyonlara gebe bir sistemde kimin hangi oyunlarla iktidar ortağı olabileceği belirsizliğinin giderilmesi için, Cumhurbaşkanlığı sistemine "evet" demeliyiz.

Yapılan değişiklik ile yargının bağımsızlığı korunmuş, bunun yanında tarafsızlığına vurgu yapılarak yargı mercilerinin şeffaflığı artırılmıştır. Düne kadar millete karşı bir tahakküm alanı olarak dizayn edilmek istenen adalet sisteminin bağımsız ve tarafsız olacağı için "evet" demeliyiz.

Milletimizin birlik ve beraberliğini pekiştirici ve "insanı yaşat ki, devlet yaşasın" anlayışına dayalı, insan ve icraat merkezli Cumhurbaşkanlığı Sisteminin toplumumuzu muasır medeniyetler düzeyine çıkarması dileğiyle.

Cengiz VELİOĞLU

SİZDEN GELENLER Haberleri

24 Haziran'a Doğru 5N1K
Katar Bahane Asıl Mesele İslamiyet
"El Alem Ne Der"
Küresel Baronlar Dünyayı Kana Buluyor!
Moloz Yığınları Arasında Hayata Başlamadan Küsmek