Hani yazı yazmak meşakkatlidir, sorumluluk ister, evladınız gibidir çoğu zaman keyif verir, ama sevdiğiniz ve yıllarca beraber aynı kurumda çalışmış olduğunuz ve ani bir şekilde aramızdan ayrılan arkadaşınızın ardından da yazı yazmak acı olduğu kadar onunla yaşamış olduğunuz anılarınız, muhabbetiniz sizi yazı yazmaya zorluyor.
Rahmetli Alpaslan kardeşim ortaokuldan beri tanıdığım, bildiğim kadim geçmişimiz olan bir dostumdu. Kader bizi yıllar sonra Erciş Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda meslektaş olarak bir araya getirdi, birlikte çalışmanın keyfini yaşattı.
Güle güle değerli dostum, hani son görüşmemizde bana ince bir sitem etmiştin ya, inan kardeşim o gün siteminde haklı olduğunu bildiğim için senin gönlünü almayı da başarmıştım. Daha sonra ameliyatın üzerine konuştuk, bana bu ameliyattan sonra ben kuruma bir iki yıl gelemem dediğinde o hüzünlü ses tonundaki derinliğinde bekli de hiç dönemem hissiyatı vardı, öyle de oldu.
Değerli arkadaşım, her akşam vardiyayı senden alırken kurumdaki disiplinin, titizliğin ve sorunsuz bir şekilde vardiyayı teslim etmenle işinde ne kadar dürüst, çalışkan ve intizamlı olduğun gösterirdin.
Kardeşim, son birkaç aydı akşam gelişimde vardiyada seni görememek beni içten içe çok üzüyordu, inan bana kardeşim yokluğun çok belli ediyordu. Vardiyan öksüz kaldı be Apo, arkadaşlara Arap tava, kavurma, çiğ köfte ve daha adını sayamadığım o maharetli ellerlinden yedikleri o leziz yemekleri kim yapacak.
Apo kardeş, yoğun bakımda olduğunu duyduğumuzda başta Kurum Müdürümüzün ve bütün mesai arkadaşlarının sana nasıl dua ettiler ve kan bulunabilmesi için her tarafı harekete geçirdiler. Ankara’da kan vermek için gayret gösteren başta Genel Müdürlüğümüz, CİPDER Başkanı ve orada çalışan bütün meslektaşların çok güzel dayanışma örneği gösterdiler.
Hani her ayrılık hüzünlü olur ya, inan be kardeşim ansızın aramızdan ayrılışın bizleri çok üzdü. Rahatsızlığına rağmen, yaşama sevincini o kahkahayla gülüşünü, arkadaşlarına olan bağlılığını, bir şeyleri paylaşama duygunu, arkadaşları bir araya getirmek için göstermiş olduğun o güzel hasletlerini, bazen ülke meseleleri konuşulurken çabuk parlayışını, bir dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi içten davranışını, kalbinin kötülük düşünmeyecek kadar da saf ve temizliğini unutmayacağız.
Apo hatırlıyor musun, geçen yıl ben Bayram ve Seyitnur diyet yapmaya başladığımızda her defasında bize karışıp dururdun, oğlum ayıptır diyet nedir açlıktan öleceksiniz, hele Seyitnur’a bunların çocukları var sen diyet yapmaya devam edersen çocuğun olmaz diye nükte yaparak bize karışarak her zamanki gibi keyifli kahkahanı atardın.
Kıymetli dostum, Rabbim sana Rahmetiyle muamele etsin İnşallah. Nur içinde yat. Apo Kardeş, Seni seviyoruz ve Seni unutmayacağız. Güle güle… Mekanın Cennet Olsun…