HÜDA PAR Büyük Coşkuyla Bitlis’te Miting Düzenledi

HÜDA PAR Bitlis İl Başkanlığı tarafından 24 Haziran’da seçimleri öncesi Bitlis’te miting düzenlendi.

HÜDA PAR Bitlis İl Başkanlığı tarafından 24 Haziran’da seçimleri öncesi Bitlis’te miting düzenlendi.

Partisinin Bitlis mitinginde konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Şahin, HÜDA PAR olarak devleti yeniden hizmet mekanizmasına dönüştüreceklerini belirtti.
 
Ulu Cami Meydanı’nda düzenlenen ve HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin’in katıldığı mitinge, Bitlisliler yoğun teveccüh gösterdi. Rahva mevkiinde oluşturulan konvoyla mitingin yapılacağı alana gelindi. Burada halkın büyük teveccühüyle karşılanan HÜDA PAR Bitlis milletvekili adayları, platforma çıkarak, alanı dolduran halkı selamladılar.

Adaylar adına selamlama konuşmasını yapan Bitlis birinci sıra milletvekili adayı Cengiz Karakaya, bugüne kadar seçilip Bitlis’i temsilen meclise gidenlerin hizmet yapmadığını hatırlatarak, yerelde esnafın ve halkın yaşadığı sıkıntılara değinip, 24 Haziran seçimleri için destek istedi.

Mitinge katılarak bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, HÜDA PAR olarak devleti yeniden insan için hizmet mekanizmasına dönüştüreceklerini belirterek, HÜDA PAR’ın adalet anlayışına vurgu yaptı.

Devletin insanı yaşattığı müddetçe değerli olduğunun altını çizen Şahin, "Devlet, insana hizmet ettiği, yaşattığı, değer kattığı müddetçe değerlidir. Maalesef bu ülkede bize idarecilik edenler, insanı değersizleştirdiler. İnsana hizmet için var olan teşkilatı kutsadılar. Onun üzerinden bize musallat oldular. Saltanatlarını bizim üzerimize kurdular. Bize efendilik yaptılar. HÜDA PAR olarak, devleti yeniden hizmet mekanizmasına dönüştüreceğiz. Devleti yeniden insanın hizmetine sokacağız. İnsana değer vereceğiz, devleti de onun hizmetine sokacağız. Bunu yaparsak, devlet ile toplum arasındaki barışı sağlarız. Çünkü devlet, 90 yıl boyunca bu topluma zulmetti. Maalesef insanımız devletine kızdı ve devlette düşman duygular besledi. Devlet ile toplum arasındaki bu barışı ancak devleti yeniden adalet üzerine tesis etmekle sağlayabiliriz. Türkiye’deki en büyük ihtiyaç, toplumsal barışı tesis etme ihtiyacıdır" dedi.

Ülkede ekonominin adalet üzerine temellendirilmediğini dile getiren Şahin, "Ekonomimiz iyi değil. Evet, takdir ediyoruz. Bu ülkede maddi kalkınmalar yaşandı. Türkiye’nin ekonomisi büyüdü. Türkiye’de viyadükler kuruldu. Tüneler açıldı, otobanlar döşendi, gökdelenler dikildi, denizaltında Marmaraylar yapıldı. Ancak bir şeyler eksik kaldı. Bir şeyler yanlış yapıldı. Ülkenin batısı bu tür yatırımlarla büyürken, doğusu yeterince büyüyemedi. Bu ekonomik büyüme, toplumsal olarak alt tabakaya refah olarak yansımadı. Ülkede yüzde 20’lik bir kısım zengin olurken, malına mal katarken, yüzde 80’lik kısım ise fakirleşti. Arta kalan kırıntılardan geçimini idame ettirmek zorunda kaldı."

Asgari ücretin Turgut Özal döneminde 18 yaş altı çalışanlara verilen ücret olarak ortaya çıktığını; ancak günümüzde 4 kişilik bir ailenin asgari geçimi olarak nitelendirildiğine de değinen Şahin, "Asgari ücret belirlenirken, eğitim, gıda, sağlık ve kira alanındaki giderler hesaplanarak ortaya çıkarılırdı. Asgari ücret artık yoksulluk sınırının altında kalan rakamlarla ifade ediliyor. Asgari ücret vergiye tabi tutuluyor. Harcama yaparken de vergi alınıyor. Asgari ücretliden iki defa vergi alınıyor. Ekonomik sistem küçüğü bitiren bir sitem olarak karşımıza çıkıyor. Son 7 yıl içerisinde 78 bin bakkal dükkânı kapanmış. Her biri 7-8 kişiye bakıyorsa bir milyona yakın işsiz ortaya çıkmıştır. Vergilendirme sistemi büyüğü kayıran sistemdir. Vergi muafiyeti büyükten yana uygulanıyor. Devleşen sektörlerde büyükten yana uygulanıyor. Küçükten kuruşu kuruşuna alınıyor. Kirasını bile ödemekte zorlanan küçük esnaftan 3 ayda bir de stopaj vergisi alınıyor. Tabana yayılacak vergi sistem ile yeni vergi yükü küçük işletmelerin sırtına bindirilecektir. Tarım ve hayvancılığı nasıl bitirdilerse küçük esnafı da bitirecekler. Pazara ve marketler uğrayamaz olduk. Gittiğimizde de istediğimizi alamaz olduk" diye konuştu.

Faiz sistemine de değinen Şahin, son 13 yıl içerisinde 674 milyar TL’lik dış borç faizinin ödendiğine dikkat çekti.

Şahin, "Son 13 yılda 674 milyar TL’lik dış borç faizi ödemişiz. Türkiye’nin yıllık bütçesi ise 672 Milyar TL’dir. Yani 13 yılda Türkiye’nin yıllık bütçesinden fazla faiz borcu ödemişiz. Bu faize dayalı ekonomik sistem biran önce değiştirilmeli. Bu ekonomik sistemden uzaklaşmalıyız. Yabancı sermayeye ülkemizi teslim etmişiz. İstedikleri gibi doları indirip kaldırıyorlar. Ülkemizi bu kadar fazla yabancı sermayeye açmamalıyız. Söz siyasette, medyada, mecliste güçlüdür. Buradan bağırıyoruz sesimizi işitmiyorlar, duymuyorlar. Bizde sizlerin destekleri ile kazanıp, parlamentoda kulaklarının dibinde bağırarak çözüm üretmeye çalışacağız" açıklamasında bulundu.

Bu memleketin en büyük sorunlarından birisinin de Kürd meselesi olduğuna vurgu yapan Şahin, HÜDA PAR’ın Kürtler ile Türkler arasındaki en büyük köprü olduğunu ifade etti. 

www.adilcevaz13.com

SİYASET Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 17'nci Seçim Zaferi