Ashabı kiram İslâm ümmetinin nüvesi, özü ve hulasası konumundadır. Onlar vahyin nüzulüne tanıklık etmiş, nübüvvetin feyiz ve bereketinden istifade etmiş, İslâm onların beyin hücrelerinin derinliğine kadar işlemiş, benliğine kâmil manada hâkim olmuştur. Bu nedenle onlar, hassaten onlardan bazıları, günümüz Müslümanlarından çok farklı bir hayat yaşamış, onların dünya hayatına bakışı bizden çok farklı olmuştur. Onların hayatında o kadar farklı yaşantılar vardır ki insan bunları görüp okuyunca Müslüman olduğunda şüpheye düşer. Bu anlatacağımız örnekler de bu türden bir örneklerdir.
Evet, ashabı kiramdan Hz. Said b. Amir Hıms Valisi idi. Ancak o, bir vali gibi değil, aksine son derece yoksun fakir bir Müslüman hayatı yaşıyordu. Onun hayatıyla ilgili calibi dikkat hususlar anlatılmaktadır: Âdil Halife Hz. Ömer, bir yıl hilafeti döneminde Hz. Said’in valisi bulunduğu Hıms halkına şu haberi gönderir: “Bana fakirlerin isimlerini yazıp gönderin ki size Müslümanların hazinesinden (beytü’l-mal) yıllık payınızı göndereyim.” Bunun üzerine ihtiyaç sahibi fakirlerin listesi hazırlanarak Hz. Ömer’e sunulmak üzere Medine’ye gönderilir. İsimler Hz. Ömer’e ulaşıp listeye bakınca listede Hıms’ın Valisi Hz. Said b. Amir’in ismini de gördü ve bundan hayrete düştü. Adam hem bir şehrin valisidir hem de fakirlerin listesinde ismi vardır. Bu nasıl olabilir? Bunun için listeyi getiren Hıms halkına valinin neden fakir olduğunu sordu. Onlar şöyle cevap verdiler: Vali tüm maaşını fakirlere dağıtıyor ve o şöyle diyor: “Ben ne yapayım? Cenâb-ı Allah karşısında onlardan sorumlu olmuşum.”
Âdil Halife Hz. Ömer, listeyi getiren heyete şunu da sordu: Validen şikâyetçi olduğunuz kusurları var mı?
Onlar şöyle cevap verdiler. Valinin üç kusuru vardır: Birincisi Vali ancak duha (kuşluk) vaktinde evinden çıkıp yanımıza gelir. Daha erken dışarı çıkmıyor.
İkincisi gece Vali’yi hiç görmüyoruz, gece hiç yanımıza gelmiyor.
Üçüncüsü Vali haftada bir gün hiç dışarı çıkmıyor, adeta bizden saklanıyor.
Âdil Halife Hz. Ömer, Vali Hz. Said b. Amir’i yanına çağırıp. Bu üç kusuru kendisinden sordu.
Hz. Said şöyle cevap verdi: Ya Emire’l-Müminin, onların sana şikâyet ettiği üç kusur doğrudur. Sebebi ise şudur: Duha vaktinden önce dışarı çıkmayışımın sebebi evimin işlerini yapmamdır. Zira eşim hastadır, iş yapamıyor. Hizmetçim de yoktur. Bunun için evin işini ben yapmak durumundayım ve ancak duha vaktine kadar işlerimi bitirebiliyordum.
Gece dışarı çıkmayışımın sebebi ise geceyi ibadet etmeye ayırmışım. Çünkü gündüz insanların ihtiyaçlarıyla uğraşıyorum, geceyi de Rabbime ayırmışım, O’na ibadet ediyorum.
Haftada bir gün dışarı çıkmayışımın sebebine gelince bir tek elbisem vardır. Bunu haftada bir sefer yıkıyorum ve kuruyuncaya dek dışarı çıkamıyorum.
Hz. Ömer, Vali Hz. Said b. Amir’in sözlerini duyunca ağlamaya başladı.