Adilcevaz yöresi halk oyunları çok zengin ve çeşitlidir. Oyunlar genellikle oyun oynamaya elverişli açık alanlarda oynandığı gibi kapalı yerlerdede oynanır.
Özellikle düğünlerde, yörede iyi oynadığı bilinen kişiler davet edilir. Çünkü topluluğun başında yörenin müziklerini ve oyunlarını iyi bilen ve saygın kişiler bulunur. Halk Oyunları figür bakımından zenginliğini bu kişilere borçludur. Onlar maharetini ustalığını göstermek için kendine özgü doğaçlama figürler yapar. Böylece oynayan ya da oynamayan insanlara özellikle gençlere oyunlar gösterilmiş, aktarılmış olur.
Özellikle düğünlerde, yörede iyi oynadığı bilinen kişiler davet edilir. Çünkü topluluğun başında yörenin müziklerini ve oyunlarını iyi bilen ve saygın kişiler bulunur. Halk Oyunları figür bakımından zenginliğini bu kişilere borçludur. Onlar maharetini ustalığını göstermek için kendine özgü doğaçlama figürler yapar. Böylece oynayan ya da oynamayan insanlara özellikle gençlere oyunlar gösterilmiş, aktarılmış olur.
Güvenk:
Bu oyunun asıl adı ağır güvenk'tir. Bitlis'te ve Adilcevaz'da gelinle damat düğüne, hatta gerdek gecesine kadar birbirlerini görmezler. Eskiden motorlu taşıtlar olmadığı için gelin damat evine atla veya yaya olarak getirilirdi. Bunun icin gelin yorgun olurdu. Bu arada gelinin yorgunluğu ve yabancı oluşu nedeniyle oyun cok ağır oynanır. Yani ağır güvenk'de ağır kelimesi cok ağır oynanmasından, güvenk ise gelinin güveye tanıştırılmasından meydana gelir. Son zamanlarda bu oyun sadece güvenk olarak söylenmektedir. Oyun gelin ile güveyi ailesini tanıştırmayı amaçlar. Kadınlar karşılama biçiminde oynadığı gibi, karma olarak da oynanmaktadır. Halay türü bir oyundur.
Nare:
Halay türündedir. Kadın erkek bağlı dizilişte oynanan ağır ve yalın bir oyundur.
Çarşıda Atlas:
Sözlü, bağlı ve kadınlar arasında oynanan bir halay türüdür. Tutuşmalar omuzdandır. Sert ve evinimli figürleri vardır. Def eşliğinde oynanır. Bu oyun, erkekler arasında daha sert figürlerle oynanır.
Memoş:
Kadınların tek mendil ve def eşliğinde bireysel olarak oynadığı, bir oyundur. Bu oyunda, erkekler arasında sert ve hızlı figürlerle oynanır.
Bolağ (Balık) attım Havaya:
Def eşliğinde oynanan kadın halaylarındandır. Omuzlar birbirine değecek biçimde parmaklarının kenetlenmesiyle oluşur. Ağırlama bölümü bitirilip ikinci bölüme geçilirken, bağ çözülür, önde ve yanlarda el çırparak oynamaya devam edilir.
Tiringo:
Ellerde kırmızı ve ak mendiller vardır. Mendiller sallanarak sağa sola, ayaklar çapraz .atılarak oynanır yalnız .kadınılar yada yalnız erkekler arasında oynandığı, gibi karma oılarakta oynanmaktadır.
Temirağa:
Halay türünde çok yavaş başlayıp giderek hızlanan bir oyundur. Parmaklardan tutuıarak kızlar ve erkekler ayrı olarak oynanır. Karma olarak da oynandığı görülür.
Dello:
Birbirine karşı iyi geçimli olan köylerin birinde arasıra bütün köylüler toplanıp birlikte oyunlar oynarlardı. Bu oyunlara genellikle herkes katılırdı. Katılamayan kişiler zorla getirilirdi. Günlerden bir gün oyun yerine gelemeyen DELLO isimli birinin evine gidilir. O rahatsız olduğu nedeniyle gelemediğini söyleyip onlara evinde bir oyun oynamayı teklif eder. Dello'nun teklifini kabul ederler. Oyun başlayınca hiç bilmedikleri, görmedikleri oyunla karşılaşınca bu oyuna ismine hitaben Dello oyunu adını verirler. Erkekler oynar, kızlar da oynayabilir.
Adley:
Bu oyun erkek ve kızların birlikte oynadığı halaylardandır. Erkek ve kızların ayrı ayrı oynadIkları halay türü oyunlar yanı sıra bu oyunda ayrım yapılmaksızın beraber oynama genel bir kaidedir.
Gezal:
Genellikle Adilcevaz'da eğlenceye yavaş oyunla başlanır. Sonra daha hızlı oyunlara geçilir. Ayrıca hızlı oyunlardan sonra yine dinlenmek amacıyla yavaş oyunlar tercih edilir. Bu tür oyunlar gruplar halinde ve karşılıklı maniler söylenerek oynanır. Bu oyunlara genellikle Berite ismi verilir. Gezal oyunu da karşılıklı türküler maniler söyleyerek oynanan oyunlardan birisidir. Erkekler ve kızlar beraber oynarlar
Dokuz Ayak:
Bu oyunun esas orjinal ismi NEHPİ'dir Oyunda ayagın dokuz defa sallanması, yani dokuz sayılı bir oyun olması nedeniyle bu ismi almıştır. Omuzlardan tutularak oynanan bu oyunda genellikle ayak figurleri ve ayaklardaki haraketlilik, canlılık önem taşır. Erkek oyunudur.
Harkuşta:
Dugun demek başladığı zaman bütün köy halkı ve civar köyler oraya taşınır. Burada durup dinlenmeden, bıkıp usanmadan saatlerce oyunlar oynanır.Bu arada koyün delikanlıları ve: pala bıyıklı cengaverleri civardan gelen ve kendi köylerinde bulunan yetişkin kızlara kur yapmak isterler. Oyunlar içinde sertlik hakimdir. iki tarafa ayrılan genç1er sanki bir savaş meydanındaymış gibi karşısındakine düşman gibi bakarak, müziğin ritmine uyarak kıran kırana bir gösteri yaparlar. Sert vurma ve vurulan ellerden ses çıkarma kızlar arasında çok rağbet görür. Oyunda tamamen sertlik ve ciddiyet hakimdir. Halk bu ayuna vuruş ve darbe anlamına gelen Harkuşta adını vermiştir. Bir halk sözcüğü alan harkuşta aynı şekliyle günümüze kadar gelmiştir.
Meyroki:
Oyun benzetmeden başka bir şey degildir. Oyun figürlerine bakılarak ismini almıştır.Meyroki oyununda, ileriye gidişlerde düz bir gidiş yerine önce saga dogru bir yürüyüş sonra sola doğru bir yürüyüşle yay çizilir. Bu sarhoşların fazla içtikten sonra yolda yürümelerini andırır. Bunun için oyuna mey: içki, ro: yol ve -ki tamlama eki ile içki yolu anlamını taşıyan bir isim konulmuştur. Meyroki oyunu için ikinci bir rivayet vardır. Meyroki oyununa konu olan Meyro adı cins isim bozmasından meydana geımiş bir kahramandır. Meyronun asıl adı Meyrem'dir. Ama halk kolayıık olsun diye Meyrem'i Meyro diye çevirir. Meyro meydanda davul zurna çalınca köy delikanlıları ile birlikte kendinden geçer, kendinden degişik figürler katarak oyunlar oynar. Bu halkın çok hoşuna gider herkesin dilinde Meyro'nun oyunları vardır. Halk her seferinde Meyro'nun oynadıgı oyunlar manasında meyroki deyip geçer. Bu isim böylece günümüze kadar gelir. Hem kız hem erkekler arasında oynanır. Sertlik gostermez. Daha ziyade titreme ve gosteriş oyunudur.
Sepe:
Bu oyunun asıl ismi Se- pi'dir. Se üç, Pi: ayak demektir. Bu üç ayak anlamındadır. Bu üç ayakta sag ayağın one doğru sallanmasından sonra bir es yapıp sol ayakla bir duraklama yapılır. Sonra yine sag ayağın üçlemesine geçilir. Bundan dolayı halk arasında üç ayak anlamını taşıyan ve halay bö1gesi oyunlarının bariz karakteristiğini taşıyan bu oyuna Sepe denilmiştir. Erkek oyunudur.
Pappori:
Pappori genellikle ayak figürleriyle oynanan bir oyun oldugu için pappo: ayak, -i: ismin "i hali ve r. kaynaştırma harfidir. Bütün figürler ayakta toplandıgı için bu ismi almıştır. Kisaca ayak oyunu anlamında kullanılır. Erkek oyunudur.
Yörede oyunlar oynanış şekillerine göre:
Kişisel oyunlar:
Bu oyunlar bir veye iki kişinin oynadığı oyunlardır. Kişisel kabiliyetlerin ortaya konduğu oyun türleridir. Teşi, Tringo, Harkuşta.
Grup halinde oynanan oyunlar:
İkiden çok kişinin birlikte oynadığı oyunlardır. Kendi aralarında sıralanırlar.
Kadın oyunları: Lorke, Memyane, Düğme, Teşi, Meyroki.
Omuzda oynananlar: Gezal, Dokuz ayak, Pori.
Avuçlardan tutarak oynananlar: Ağır gövenk, Gerzane.
Küçük parmak tutarak oynananlar: Değermenci, Dolape, Berican, Şilore, Aşırma.
Diğer oyun örnekleri:
Omuzda oynananlar: Gezal, Dokuz ayak, Pori.
Avuçlardan tutarak oynananlar: Ağır gövenk, Gerzane.
Küçük parmak tutarak oynananlar: Değermenci, Dolape, Berican, Şilore, Aşırma.
Diğer oyun örnekleri:
Dello, Botane, Adley, Gezal, Meyroki, Motgane, Süleymane, Pappori, Sepe, Melefani, Kavaşe, Kız Halayı, Nare, Çarşıda Atlas, Bolağ, Attım Havaya, Temirağa, Alkuşta, Çarşıbaşı, Süzme Oyunu.
Yasin İPEK’in ''Tarihle doğanın buluştuğu yer Adilcevaz'' isimli kitabından alınmıştır.