Dünya Kadınlar Günü diye bir gün icat edildi ya ben de bu modern adete uyarak bir yazımı paylaşmak istedim.
Kadınlar, bir ana, eş, evlat, bacı, yoldaş ve hayatın yükünü en fazlasına omzuna alan çilekeştir. Onların kıymetini bilmek ve hukuklarını korumak vazifemizdir. Bu yazımda kadınların insan yetiştirme boyutuna farklı bir bakış açısı ile düşüncelerimi ifade edeceğim.
Güzel atasözlerimiz anlatmak istediklerimizi en kısa ve en çarpıcı şekilde yansıtırlar. Bu konu için de bir atasözü ile başlayacağım. "Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al." Bu atasözü çocuğun özellikle kız çocuğunun yetişmesinde ananın etkisini belirten güzel bir söz. Kız çocuğu kişiliği, karakteri ve yetişme tarzı annenin rahle-i tedrisatının ürünüdür bir nevi. Ta bebeklikten hatta öyle diyorlar ana karnından başlar terbiyesi, mizacının ana umdeleri ruhuna ekilenlerden yeşerip gün yüzüne çıkıyor.
Kız çocuğu geleceğin anası oluyor ve geleceğin şekillenmesinde anne olarak önemli bir katkısı var. Burada işin öğretim boyutundan ziyade eğitim boyu ağırlık kazanıyor ve insana bakan ve insani değerler manzumesi karşımıza çıkıyor. Değerler manzumesinin kıymeti beslendiği kaynağın kıymeti ile doğru orantılı. Annenin beslendiği kaynak dolayısıyla çocukların besleneceği kaynaktır.
Benim vurgulamak istediğim aslında toplumumuzun genel kabulü olan, kültürümüzle yoğrulan, maneviyatımızla beslenen ve insani vasıflarla taçlanan hüsn- ü kabul gören sevgi ve saygı ile kanatlanan hoşgörü ve hoşgörünün dem ve damarlara karışmış huy, ahlak ve karakter olmuş hali.
Hoşgörü, sadece yaşını ve başını almış bireylerin harcı olmamalı ve her yaş grubunun vakur ile tevazu ile fedakârlık ile vefa ile yükleneceği omuz vereceği bir değer olmalı. Hoşgörü, sevgiye âşık sadakate köle olmak isteyenlerin emek ile işlenmiş kanaviçesi olmalı. Hoşgörü kendisinden başkasını anlamaya çalışan ve kendini onun yerine koyan ve bunu yaparken tencere kapak misali tamamlayıcı olmalıdır. Karşılaşılan problemlerde Bediüzaman' ın dediği gibi tahakkümle değil lütuf ile ıslahına yani tamir yoluna gidilmeli.
Hoşgörünün en güzel mekânlarından biri de sıcak bir ailenin meskûn olduğu yuvadır. Aile bireyleri birbirini anlar, sevgi ve saygının hâkim olursa hoşgörü zirveye çıkar. Karşılık beklemeden hani, rıza gözeterek ben merkezli olmadan biz düşüncesi saadetin ipuçlarıdır.
Bir ana babanın hele ananın beyaz duvağı ile kızını yuvadan uçurması yeni nesiller için bir ocak kurmaya göndermesi şerefli ve tatlı bir vazifedir. Aile huzurunda, sevgi ve saygının, dayanışmanın, vefa ve sadakatin ve hoşgörünün tek geçer akçe olduğu malumdur. Fedakârlığın adı ezilmek, saygının namı enayilik, yapıcı olmanın şanı kerizlik, rızaya vefa göstermeye zavallılık denen günümüzde analar kızlarını yetiştirirken ve gelin ederken vereceği çeyize hoşgörüyü de eklemeyi unutmasınlar.
Gelecek kadınların/anaların elinde. Bunun farkına varır, hamiyetlerinin alanını genişletirlerse, maneviyat ve sahip oldukları kültürü sadece kendileri için kullanmazsa, sıkıntılar karşısında yılmazsa ve gözyaşlarının arkasına kaçmazsa biz ve geleceğimiz kadınların/anaların bırakacağı mirasla/eğitimle şekillenecektir.
Toplumumuzda boy gösteren hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük kadınlarımızın yetiştirdiklerinizle ortadan kaldırılabilir. İnsanların birbirini anlaması, eksiği ve fazlası ile birbirini kabullenmesi, yardımlaşmanın esas kılınması kısaca toplumun kaynaşmasına maya olacak değerlerin ruh ve gönüllere işlenmesi kadınlarımızla daha kolay ve daha çabuk olacaktır.
İlerlemenin ve gelişmenin temelinde hep kadınlar var. İslam tarihinde Hz. Hatice, Hz. Ayşe ve Hz. Fatma milli tarihimizde de Nene Hatunlar, Fatma Bacılar, Hadieler en güzel örneklerimizdir. Kadınlarımız arz ettiğim şuur ve hassasiyette yetişir ve kendi kıymetlerinin farkında olursa amacımıza ulaşmak bir şefkatinin güzelliğinde olacaktır. Bunlardan önce lazım olan bir husus da kadın kıymetini bilen erkek anlayışı… Bu da ayrı ve önemli bir nokta. Belki konunun önce bu tarafından başlanmalı idi. Yazı uzun kaçmasın diye şu temenni ile bitirelim.
Kadınların da kıymet, önem ve hukukunu bilen erkeklerden olma dileğiyle…