Kaf dağıda olsan aşılır başın
İnci dahi olsa dökülür dişin
Her yıl biraz daha yükselir yaşın
Hiç deme dünyada baki kalacam
Her gün fırtınalar eser başında
Ağrılar sızılar başlar döşünde
Azrail takibe düşer peşinde
Hiç deme dünyada baki kalacam
Kaçar etrafında dost bildiklerin
Yüzüne söylenir demediklerin
Yerden yere vurur çok sevdiklerin
Hiç deme dünyada baki kalacam
Bedbaht olur etrafında gezenler
Her hareketini eler süzerler
Bütün emeğine çizgi çizerler
Hiç deme dünyada baki kalacam
Unutulur gider çalıştıkların
Bir gün elden gider alıştıkların
Seni yanlış anlar dertleştiklerin
Hiç deme dünyada baki kalacam
Ağarır saçların bükülür belin
Konuşmak istemez ağzında dilin
Bir gün bir virajda kesilir yolun
Hiç deme dünyada baki kalacam
Bir gün herkes gider yanlız kalırsın
Elbet yaptığını bir bir bulursun
Eninde sonunda toprak olursun
Hiç deme dünyada baki kalacam
Sonunda yıkarlar dökerler suyun
Musalla taşına uzanır boyun
İşte o an başlar düğünün toyun
Hiç deme dünyada baki kalacam
Beş metre beze sararlar seni
Derin bir çukura koyarlar seni
Bağırsan çağırsan kim duyar seni
Hiç deme dünyada baki kalacam
Toprağı örterler döner dostların
Fatihalar okur arkadaşların
Sonra unutulur tüm yaptıkların
Hiç deme dünyada baki kalacam