Olmadı be Ahmet Taşgetiren. Geçtiğimiz gün bir televizyon kanalında ki açıklamanda; "12 mart döneminde, 12 Eylülde, 28 Şubat döneminde de yazdım fakat kendimi bu zamana kadar kısıtlı bir duygu içersin de görmedim ve bu dönemi özgürlüklerin kısıtlanmasında bahsediyorsun". Ahmet abi, hükümeti beğenmeyebilirsin, istediğin eleştiriyi yapabilirsin, hatta yerden yere de vurabilirsin. Fakat son açıklaman hiç adil olmadığı gibi zalimlere güç verdiğinin farkında mısın. Neye küsmüşsün, niye küsmüşsün bilmiyorum ama sen bir zamanlar bu camianın kanaat önderlerinden biriydin.
28 Şubat post modern darbesinin bu millete sinsice yapılmış en büyük ihanetlerden biri olduğunu bilmene rağmen, hatta bizzat bunun mağduriyetini yaşayan insanlardan birisin. O dönemde Bir gece operasyonuyla evinden alındığında yazılarını okuyan biri olarak çok üzülmüştük. Oysa bugün 28 Şubatın acımasızlığını, zulmünü görmemezlikten gelmeni sağlayan nedir izah eder misin? Olsun her olay kendi imtihanını birlikte doğurur.
Olmadı be Ahmet abi, 12 Eylül darbesini hayal gibi hatırlarım fakat bu millete verdiği maddi ve manevi hasarı çok iyi bilirim. Bu acımasız darbenin izleri yeni yeni kapanırken, 28 Şubat post modern darbesine bizzat şahitliğim olduğu gibi o günkü inanan kesime yapılan zulmün psikolojik olarak acısını çekmiş o dönemde her inan insan gibi fişlenmiş biri olarak söylüyorum. 28 Şubat denen o hain darbenin milletin inançlarına, değerlerine yapılmış saldırının yanında topluma verdiği psikolojik korkuyu, tedirginliği sen unutabilirsin ama biz unutmadık ve unutmayacağız.
Yakışmadı be Ahmet abi. İnancından dolayı on binlerce kızımız sadece başörtülü olduklarından dolayı okul önlerinde coplanarak okula alınmadıklarını, ikna odalarına alınarak göz yaşlarıyla okuldan atıldıklarını sen unutabilirsin ama biz unutmadık. O dönemin YAŞ kararlarından dolayı sırf namaz kıldığı için görevinden atılan binlerce ordu mensubu kardeşimizin acıları hala içimizde kor gibidir. Sen bunları unutabilirsin ama biz inancımızın gereği devletimizin selameti için bu zulümleri affettik ama unutmadık. Biz imam hatiplerin ve Kuran kurslarının kapatılmasını ve meslek liseleri kat sayı zulmüyle yüz binlerce gencin geleceğiyle oynandığını sen unutabilirsin ama biz unutmadık. Sırf inancından dolayı işinden atılıp bunalıma girip melekelerini kaybeden intihar eden insanları sen unutabilirsin ama biz unutmadık unutturmayacağız.
Olmadı be Ahmet abi. 28 Şubat döneminde çektiğimiz acıların yanında senin yazıların bize teselli gibiydi bize sabrı selameti bugünlerin gelip geçici olduğunu yazar dururdun. Ne oldu be Ahmet abi, seni 12 Eylül’den 28 şubattan daha kısıtlı hissediyorum duygusuna götüren anlayışın yada yanlışa götüren sebeplerin nedir lütfen bize izah eder misin.
Olmadı be Ahmet abi olmadı. Bugün İslam beldeleri küresel şer güçler tarafından kuşatılarak kan çanağına çevrilirken. Ülkemizin gösterdiği direnç ve dört milyondan fazla Suriyeli muhaciri ensar ruhuyla bağrına basarken. Devletimiz her taraftan kuşatılmaya çalışılırken sen kalkmış böylesine talihsiz bir o kadar da adaletten yoksun ve hırsa dönük bir açıklama yapıyorsun.
Olmadı Taşgetiren olmadı. Geçmişte bu millete yapılmış darbe ihanetlerini meşrulaştırarak bugünle kıyaslamanı iyi niyetle bağdaşmayan, ferasetten uzak, basiretsiz bir açıklamadır. Buna inan seni seven, değer veren, biri olarak bu açıklaman bizleri çok ama çok üzmüştür.
Sevgiyle ve selametle kalın…