Ömrün Özeti

Prof. Dr. Zeki TAN

Covit19 nedeniyle  Vefat eden İsmail İNAN Beyin vefatından önce sosyal medya üzerinden paylaştığı yazıyı anmak niyetiyle…  

Ömür Dediğin: Hayata ha şimdi, ha sonra başlayım derken bir bakıyorsun tükenmiş ömür...

Avucumuzda son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir yığın TECRÜBE kalıyor.

Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor!..

"Gençlik bir kuştu; tutmak istedim tutamadım.
Yaşlılık bir paçavra; satmak istedim satamadım."

Bir ikindi gölgesi ÖMÜR dediğin...

Gece olur duramazsın, güneş vurur kalkamazsın.
Sade bir ikindilik, kısa bir dinlencelik…

Dünyaya ait ne varsa harcanıp gidiyor.
Yiyip içmeler, gezip tozmalar, gülüp eğlenmeler...

Evin, arabanın taksitleri,
filanca yerde yaptığımız tatiller, almalar vermeler,
saçıp savurmalar, bizim zannettiğimiz saklayıp durduğumuz  altınlar, azıcık bile vermeye kıyamadığımız paralar…
Hepsi bir bir kaçıyor bizden, ya da istemesek de biz onlardan ayrılmak zorunda kalıyoruz…

Bir SECDE yerleri kalıyor geriye

Alnımızda mıh gibi çakılı kalıyor.
Bozulmuyor, kokmuyor, yitmiyor…
Bir o bize kalıyor…

Okşanmış bir yetim başı, öpülmüş anne eli alınmış bir baba duası

Reyyan kapısından geçmek için vize mahiyetinde, saklanmış ORUÇ’lar…
Gizliden;  şöyle kimseye çaktırmadan bir fakirin eline tutuşturulmuş SADAKA'lar kalıyor…

Masivadan sıyrılıp, vakit saat dinlemeden açılmış eller, tek O’ndan istemeler, tek O’na gönderilmiş dilekçeler kalıyor…

Yürekten söylenmiş Elhamdulillah,

acizce, kulca edilmiş nasuh bir  tevbe,

isyanları yıkayan gözyaşları kalıyor…

Mümince gülüşler, şeker tadında sözler….

Kimsenin etini yemeden, kırıp dökmeden, gözünde yaş bırakmadan geçirilmiş günler kalıyor...

Biraz dur, bekle biraz…

Arada bir arkana dön ve geriye neler bıraktığına bak...

Harcanmış yıllarını seyret usulca.
Bak nasıl bitiyor ömür dediğin…

Bir KAPIYA bir kere gidersin, ikincisinde utanırsın...

Ama bir KAPI
var ki her gün gidersin, gitmelere

DOYAMAZSIN   

Çünkü bilirsin seni KAPISINDAN
kovmayacak
bir tek “O”  VARDIR 

Her gün,
her gün içini dökersin,
bir O SIKILMAZ senden,
bir O affeder seni,
bir O yüzüne vurmaz AYIPLARINI  akıttığımız her damla gözyaşı cehennem ateşini söndürsün inşallah
Dua ve muhabbetle...O sonsuz rahmet sahibi ALLAH 'ıma emanet olun inşaallah...
Allah Celle Celaluhu rahmet eylesin mekanı cennet olsun ruhu için bir fatiha üç ihlas okuyalım.

BİR BAŞKA HATIRA

Bir dostun paylaşımından paylaşıyorum. "Kurak geçen bir yaz gününde cemaat Cuma namazı sonrası Camii imamı ile beraber kurumaya yüz tutmüş mahsülleri kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına gider..

Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yine!.

Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner, aradan bir kaç gün geçer ve bir Allah dostunun yolu kasabaya düşer..

Kasaba halkı Allah dostunun yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler ancak Allah dostu yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir hakla..

Halk şaşkınlık ve merakla birlikte Allah dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya başlarlar..

3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar ve Allah dostu kapıdan içeri doğru seslenip ev hanesini dışarı çağırır..

İçerden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki yetim kız çıkar..

Allah dostu hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığını öğrenir..

Allah dostu kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister..

Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını buyurur..

Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara "En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize" diye sorar!.

Kızlardan birisi, "Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını isterim hep" der!.

Diğer kız ise, "Ben de eski ayakkabım delik, ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep" demiş!.

Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek, "Sadece Allah'ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce kendi kudretinizle birinin duasını yerine getirmediğiniz sürece duanız kabul olmaz eyy cemaat!" diyerek meseleyi özetlemiş!. KAVLİ/SÖZLÜ   DUALARIMIZI FİİLİ DUALARA NE ZAMAN DÖNÜŞTÜRECEĞİZ…