Adilcevaz13.Com:
- Kısaca kendinizden söz edebilirmisiniz?
Cemal Kocabaş:
- Ben 1954 yılında Adilcevaz Hıdırşah mahallesinde dünyaya geldim. İlk okulu merkez ilk okulunda okudum. Babamın rahatsızlığı ve akabinde ölümünden dolayı kazandığım öğretmen okuluna gidemedim. Adilcevaz’da ilk okuldan sonra reşberlik yaptım, kahvelerde lokantalarda çalıştım, çiftçicilik yaptım. Daha sonra amcamın vesilesiyle İzmit’te bir fabrikaya girdim. 1999 yılında oradan emekli oldum. Emekli olduktan sonra aldığım tazminatla İzmit’te uygun ev bulamayınca hemşerilerimizin tavsiyesi ile Manisa’da ev alıp depremden 15 gün önce İzmit’ten ayrılıp Manisa’ya yerleştim.
Adilcevaz.13.Com:
- Manisa’da kimlerle yaşıyorsunuz?
Cemal Kocabaş:
- Manisa’da eşimle birlikte yaşıyoruz. Üç çocuğum var. Bir oğlum ve bir kızım Manisa’da oturuyorlar bir kızım Antalya da oturuyor. Her çocuğumun üç çocuğu var dokuz torun dedesiyim.
Adilcevaz13.Com:
- Adilcevaz’da ne iş yapardınız ve ozamanlar nasıl geçiminizi sağlardınız?
Cemal Kocabaş:
- Çocukluğum sütey yaylasında norşuncukta geçti. Norşuncukta kağıtkerde kalırdık ve aynı zamanda Adilcevaz’da Hıdıırşah mahallesinde kaldık. Babam küçükken öldüğü için hayata erken yaşta atıldık. Babamın ölümünden sonra ilk okulu bitirdikten sonra okuyamadım. Babam öldüğünde küçük kardeşim kundaktaydı. Hıdırşah mahallesinde mezarlığın yanında oturuyorduk. Yaklaşık on iki yıldır memlekete gidemedim. Burada tekstil firmasında çalışıyorum aşçılık yapıyorum. Çalıştığım için 12 yıldır Adilcevaz'a gidemedim inşallah bu yıl gitmeyi düşünüyorum.
Adilcevaz13.Com:
- Bugüne kadar kaç tane şiir yazdınız?
Cemal Kocabaş:
- 700-800 civarı türkü sözlerinin yanı sıra binlercede şiir yazdım. İlk okuldan beri şiir yazarım. Çocukluğumda yazdığım kimi şiirler ve türküleri Hüsamettin Subaşı aldı. O zaman haşirin nar ağacıyam şarkısınıda götürüp Erciş’e mal etti. Ayrıca Adilcevazlı Necati Bayrakçı var TRT yayın şefi idi İzmir’de. Benim bi defterim (yaklaşık 500 -1000 arası şiir türkü) onda duruyor ve bir daha alamadım. Kendisini aradım İzmir’de yanına gittim bi türlü bulamadım.
Adilcevaz13.Com:
- Yaklaşık kaç senedir Adilcevaz’dan ayrısınız?
Cemal Kocabaş:
- Ben Adilcevaz’dan 1979 yılından beri çıkmışım. İlk çıkışımda İzmit’te bir fabrikada çalıştım ve ordan emekli oldum. Adilcevaz’da yerlerimiz duruyor ev filan hep sahipsizlikten yıkılmış taş taş üstün de kalmamış hepsi yıkılmış götürmüşler. Eskiden arasıra giderdim Adilcevaz’a fakat bu son zamanlarda 12 yıldır hiç gitmedim nasipse bu yıl gideceğim.
Adilcevaz13.Com:
- Bize Adilcevaz ile ilgili bir şiir okurmusunuz?
Cemal Kocabaş:
ADİLCEVAZ
Adilcevaz yüce dağın eteği
Seydi baba gönüllerin otağı
Soğuk akar gider keklik bulağı
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Sütey yaylasında biçerler otu
Tadına doyulmaz var kara dutu
Su başında biter selvi söğüdü
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
İki kale birbirine göz kırpar
Gölün dalgaları kıyıya çarpar
Bahçelerde biter çattakuş parpar
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Yaslanmış yanını süphan dağına
Doyum olmaz kaymağına yağına
Gezmeye giderdik egin bağına
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Yedi mahallesi var küçük çarşı
Kaleden görünür gölün karşısı
Minareden gelir namaz çağrısı
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
İskelede dalgaları dinlerdik
Şakalaşır karşılıklı gülerdik
Akşam serininde göle girerdik
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Gabanlardan seyrederler mehtabı
Nevrek dağı filistanı kümbeti
Kahvelerde dinlerdik sohbeti
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Kayısısı cevizi çok güzel olur
Damlarda kurutulup binle satılır
Tandırda gazeli de yakılır
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Cil gölünde biter hasır ceganı
Öküz ile sererlerdi sabanı
Birlik olup savururduk samanı
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Hıdırşah da akar Cuma bulağı
Eski çeşme şil behçetin durağı
Gidip görmek lazım o kırk bulağı
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
İlk baharda göç ederler yaylaya
Şohum sürer tohum eker tarlaya
Geven söker yığardık tayaya
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Kale kapısında yarım minare
Kom ögüne bakar buzlu mağara
Sabah erken güneş doğar dağlara
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Dünyalara sığmaz yazsam destanı
Yazı düzüne ekerler bostanı
Analar giyerdi basma fistanı
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Kef kalesi Urartular eseri
Bahçelerde eksik olmaz meyvesi
Kartal yuvasıdır aslan kayası
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Babo bulağından içerler suyu
Sonbaharda olur düğünü toyu
Uşkunla tanınır patnosuk köyü
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Kengeri var sülük gibi mübarek
Yapsalar hoş olur mantarlı börek
Cevizli fetiri tandırda çörek
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
İlk baharda taşar caba deresi
Norşuncuk Kadıköy tavşan tepesi
Parmaklar yokuşu yıkılhanası
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Urinin altında mesire yeri
Davullu mağara ofisin yanı
Gelen istemiyor gitmeyi geri
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
İlk baharda jağla helis toplardık
Salamura yaprak kışa saklardık
Kavurga gavurup hedik haşlardık
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Ayran aşı pişirirler ocakta
Mercimekli pilav ayran salata
Kurutlu dolması içli küftesi
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Aygır göl, acı su, sapan deresi
Ciğdemi, sümbülü, nergiz lalesi
Zor bulunur Türkiye’de böylesi
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Çok yüksektir okur yazar oranı
Eskiden olurdu karı boranı
Ozan cemal Adilcevaz hayranı
Neyini diyeyim ben Adilcevaz.
Adilcevaz13.Com:
- Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Cemal Kocabaş:
- Asıl ben teşekkür ederim bana zaman ayırdığınız için. Ayrıca Adilcevaz’ın tanıtımına katkıda bulunduğunuz için Adilcevaz13’e teşekkür ederim.
RÖPORTAJ: SEMRA DALKIRAN