Perde Önünde Panjurlu Hayat

Meltem ÖZÇELİK

Şeyi düşünüyordum..

Nelere hasretmişiz, çocuk yüreğimizle nelere sabretmişiz. Ben ortaokulda iken babacığımın beş yıllık kalkınma planı vardı.

Ben büyük veya külfetli bir şey istediğimde (telefon, leptop, genç odası v.s) daha küçük olduğumu söyleyip inada bindirmezdi de mizansen bir tavırla babam “Tamam kızım beş yıllık kalkınma planına alalım. Paramız olunca alırız derdi” kızmazdım, hep sabrederdim.

Meğer hepsi sabretmeyi öğretmek içinmiş. Bir şeye ulaşmak zor olsun ki kıymeti bilinsin diyeymiş. İyiki öyle olmuş. Rahman olan ne güzel mükafatlandırıyor.

Doksanlar çocuklarını eskiler iyi bilir.

DOKSANLARDA ÇOCUK OLMAK geleceğin önsözü sanki.

Bu dünya için ‘Doksanlar’ köprüden önce son çıkış gibiymiş.

Masumiyetin tohumlarını aza kanaat etmenin erdemini, azımızı çok eylemeyi, vefanın zerrelerini dolu dizgin tattık o yıllarda.

Milenyum çocukları bir tık şanssız gibiler.

Üzücü ama her şeyleri varken bizim görmediğimiz teknolojiye, nimetlere sahipken,

Tatmin kârsızlık sarmış benlikleri.

Onlara her şeyi sunmak değil gerekli olanı sunmaktı aslolan.

BİLİNEMEDİ.

BİLİNEMEYECEK.

BİLİNEMİYOR.

İçler acısı ama koskoca bir nesil varlık içinde yok olup gidiyor.

Perde önünde panjurlu hayatı yaşar iken, kuşların kanatlarına pırlanta taktığı bir mevsimde, günaydın gece dediğim,

Kainatın kar yanığına mest olduğum bir dem de bilgisayarı açarken o günler aklıma gelince şükrettim. Aile içi faktörler, geleceğe ne büyük yatırım imiş.

Bu paylaşımlar övgü sel gelmesin lütfen.

Şükür sebebi, mükafatların mutluluğu desek.

Birbirimiz için birde aza kanaat edebilen hayırlı bir yaşam mı dilesek?

Cemil Meriç şöyle demiş.

“Her şeyin yokluğunu çekmeli insan; yokluk varlıktan daha görkemli ve daha anlamlıdır..” Neden bunu söyler? Çünkü bir şeyin kıymeti ancak yokluğunda anlaşılır. Yokluğun yetiştirdiği insan, varlığın yetiştirdiği insandan idrâki manâda daha üstündür.

Yokluk nesnelerde nimetlerde olduğu kadar duygularda da insan hayatını bertaraf eden en başka imtihandır.

Örnek vermeyeyim herkes hayatından pay etsin, yaşarken zor geliyor.

Dillendirince daha çok üzüyor.

Çünkü dert, herkeste çeşit çeşit muhtelif

Yerlerde.

Sırtında,

Omuzlarında,

Sol yanında..

Kulak astıkça sahiplenmiş sayılıyorsun. Bak o zaman kulak astıkların beyninin tüm odacıklarında...