Bitlis’in Ahlat ilçesinde Keçe Külahlılar Atlı İlim Kültür Derneği Ahlat Aksakallılar Şubesi’nin açılışına katılan Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu ve Ahlat Belediye Başkanı A.Mümtaz Çoban’dan Almanya’nın sözde ‘soykırım’ yasasını onaylamasına sert tepki geldi.
Açılış öncesinde Ahlat Belediyesi önünde Erciş Ulupamir’den gelen bir grup atlı ve keçe külahlarını giyinen dernek üyeleri, Selçuklu çarşısında bulunan dernek binasına kadar yürüyüş yaptı. Ellerinde bayraklarla tekbir getirerek yürüyen dernek üyelerini vatandaşlar beğeniyle izledi.
Yürüyüşün ardından dernek binası önünde açılış konuşmas yapan Keçe Külahlılar Atlı İlim Kültür Derneği Ahlat Aksakallılar Şubesi Başkan Yardımcısı Mustafa Korkusuz, keçe külahlıların 1914 ile 1915 yılları arasında Bediüzzaman’ın Ermeni çetelerine karşı oluşturduğu bir birlik olduğunu belirterek, "1914-1915 yılları arasında Ermeni çeteleri ve doğu cephesinde ise Ruslar’ın Osmanlı’yı kuşatmak işgal etmek amacıyla askeri saldırılarını durdurmak amacıyla Said-i Nursi Hazretleri başta kendi talebeleri olmak üzere sivil halktan oluşan 5 bin atlı süvari ile Ermeni çetelerini ve katliamlarını durdurmak üzere mücadelelerine başlamış. İlk mücadelesini Erzurum Pasinler’de Ruslar’a karşı kahramanca, sarsılmadan vermişlerdir. Tabi bu esnada Said-i Nursi Hazretleri atlarla düşmana karşı ateş açarken talebelerine yaz demesi ve kalbine nasıl ki maddi tahribatın tamiratı maddiyatla oluyorsa, manevi tahribatında tamiratının Kur’anın hakiki tefsiri olan Risale-i Nurlar’ın kalbine ilham olarak gelmesiyle at üstünde, cephede, avcı hattında, işaretül hicaz isminde iman hakikatlerini yazmış durumdadır. Tabi o zaman dörtnala koşan ve düşmana karşı hiç korkmadan attığını on ikiden vuran bu kahraman millet fedailerinin adlarının başlarına keçeden yaptıkları külahlarını taktıkları için keçe külahlılar ismi verilmiş. Keçe külahlılar geliyor dendiği zaman Ermeni çeteleri ve düşman kaçacak delik aradıklarını okuduğumuz kitaplardan bilgi edindik. Şimdi burada Keçe Külahlılar Atlı İlim Kültür Derneği Ahlat Aksakallılar Şubesi’ni açtık. Bizde ilmi olarak onun bize bıraktığı Risale-i Nur mirasını hakkı Kur’an üzerinden yazarak, okuyarak, ezberleyerek, hem kendimizi yetiştirmek hem de etrafımıza bu milli ve ulusal mücadelede yer almaları çalışmalarında bulunmak üzere burayı açtık. Açılışımıza teşrif eden herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Yürüyüşün ardından dernek binası önünde açılış konuşmas yapan Keçe Külahlılar Atlı İlim Kültür Derneği Ahlat Aksakallılar Şubesi Başkan Yardımcısı Mustafa Korkusuz, keçe külahlıların 1914 ile 1915 yılları arasında Bediüzzaman’ın Ermeni çetelerine karşı oluşturduğu bir birlik olduğunu belirterek, "1914-1915 yılları arasında Ermeni çeteleri ve doğu cephesinde ise Ruslar’ın Osmanlı’yı kuşatmak işgal etmek amacıyla askeri saldırılarını durdurmak amacıyla Said-i Nursi Hazretleri başta kendi talebeleri olmak üzere sivil halktan oluşan 5 bin atlı süvari ile Ermeni çetelerini ve katliamlarını durdurmak üzere mücadelelerine başlamış. İlk mücadelesini Erzurum Pasinler’de Ruslar’a karşı kahramanca, sarsılmadan vermişlerdir. Tabi bu esnada Said-i Nursi Hazretleri atlarla düşmana karşı ateş açarken talebelerine yaz demesi ve kalbine nasıl ki maddi tahribatın tamiratı maddiyatla oluyorsa, manevi tahribatında tamiratının Kur’anın hakiki tefsiri olan Risale-i Nurlar’ın kalbine ilham olarak gelmesiyle at üstünde, cephede, avcı hattında, işaretül hicaz isminde iman hakikatlerini yazmış durumdadır. Tabi o zaman dörtnala koşan ve düşmana karşı hiç korkmadan attığını on ikiden vuran bu kahraman millet fedailerinin adlarının başlarına keçeden yaptıkları külahlarını taktıkları için keçe külahlılar ismi verilmiş. Keçe külahlılar geliyor dendiği zaman Ermeni çeteleri ve düşman kaçacak delik aradıklarını okuduğumuz kitaplardan bilgi edindik. Şimdi burada Keçe Külahlılar Atlı İlim Kültür Derneği Ahlat Aksakallılar Şubesi’ni açtık. Bizde ilmi olarak onun bize bıraktığı Risale-i Nur mirasını hakkı Kur’an üzerinden yazarak, okuyarak, ezberleyerek, hem kendimizi yetiştirmek hem de etrafımıza bu milli ve ulusal mücadelede yer almaları çalışmalarında bulunmak üzere burayı açtık. Açılışımıza teşrif eden herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Ardından bir konuşma yapan Ahlat Belediye Başkanı A.Mümtaz Çoban, Almanya’yı kınadıklarını belirterek, "Bu milletin içinden Hitler denen bir alçak çıkmamış. Ancak onların içinden çıkmış. O zulmün failleri onlardır. Soykırımı ancak onlar yapar. Bakın şimdi Avrupa’nın tümü ittifak etmiş o günkü zulmün, rezaletin ve zalimliğin devamını bugün artık parlamentolarında devam ettiriyorlar. Bir asırdır neredeyse sözde bizimle ittifak olan, ittifak-müttefik durumuna giren Almanları nefretle kınıyoruz. Bu yaptıklarını, parlamentoda aldıkları kararlarını onlar unutmasınlar ki bu milletin içinden Hitler denen bir alçak çıkmamış. Ancak onların içinden çıkmış. O zulmün failleri onlardır. Soykırımı ancak onlar yapar. Onların kültüründe var. Bizde milletlerin tümüne hürmet, saygı ve merhamet var. Allah rızası için yaradılanı Yaradan’dan ötürü seven bir kültürden geliyoruz. Hangi soykırımdan bahsediyorsunuz. İnsanların tümünü kılıçtan geçirerek, yok ederek zulüm ederek, ortadan kaldıran daha düne kadar Yahudiler ayrı ağlıyordu, içinizde bulunan diğer unsurlar ayrı ağlıyordu. Fransızlar sizin elinizden ağlıyor, kapı komşunuzdu. Komşunuza zulüm edecek kadar zalimdiniz. Fark etmiyor tüm Avrupa ittifak etmişsiniz. O zalimliğe bugün yine o Müslüman toprağında devam ediyorsunuz. Irak’ta yapıyorsunuz, sizin bombalarınız milletin başında patlıyor. Suriye’de yapıyorsunuz, sizin bombalarınız bu milletin başında patlıyor. Teröristlerin elinde sizin silahlarınız var. Tüm zulmü siz uyguluyorsunuz. Hangi zalimlikten, hangi soykırımdan bahsediyorsunuz. Bu nedenle diyorum bizler Kur’an’a intiba etmiş bir milletiz. Dersimizi Resulullah’tan (s.a.s.) alıyoruz. Onun için insana zulüm kültürü yoktur. Biz muhabbet fedaileriyiz. Bediüzzaman gibi diyorum husumete vaktimiz yoktur" dedi.
Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu ise, siyasi hareketlerle, meclis kararlarıyla bir gerçeğin mutlak suretle değiştirilemeyeceğini belirterek, "Bu güzel yaz aylarının ilk gününde çok güzel bir organizasyon için bir araya geldik. İlçemizde yeni kurulan bir sivil toplum kuruluşumuzun açılışı için bir araya geldik. Şimdi aksakallılar tarihimizdeki çok önemli bir objedir. Hem milletin hem de devletin aklıdır. Bizim köylerdeki ihtiyar heyetleri de aslında bu aksakallıların, yani akil insanların, sözü dinlenen akıllı insanların, ileriyi görebilen insanların da toplandığı yer demektir aynı zamanda. Keçe külahlılar ise bundan 100 yıl önce memleket savunmasında yer almış, aynı zamanda hemşerimiz olan, bir Bitlisli olan Said-i Nursi Hazretlerinin bir savunma birliğidir. Maalesef milletimizin, devletimizin çok kötü bir döneminde Said-i Nursi dünyaya geldi. çok değerli bir alimdi. Talebeleri ona Bediüzzaman, yani zamanın alimlerinin büyüğü olarak tanımladı. Fakat alimliğin yanında çok önemli bir karakteri daha vardı. Bu vatana karşı bir aidiyet hissediyordu ve aynı zamanda bir aksiyon adamıydı. Ömrü sadece kitap okumakla, ilim tahsil etmekle geçmedi, İkinci Balkan Harbi’nde kendi talebeleriyle birlikte gizli teşkilatımız olan Teşkilat-ı Mahsusa’nın içerisinde yer alıp bizzati savaşlara katılarak, memleket hizmetinde çok önemli faydaları dokundu" dedi.
Birinci Dünya Harbi’nde yine cepheden cepheye koşan ve Ruslar’ın elinde esir durumuna kadar geldiğini ifade eden Kaymakam Tekbıyıkoğlu, "Şimdi aslında oyun hep aynı oyun. Biz yüzyıllarca İslam’ın bayraktarı olduk. İslamı temsil eden hilal olduk. Haçlının çarpıp yere düştüğü hilalin adıdır bizim milletimiz. Bu millette kendisi hep bir tavır sahibi olmuştur. Şimdi yüzyıllardan beri aynı iş devam ediyor. 250 yıldan beri geçmişteki muhteşem günlerimizden biraz uzak kalmakla beraber tekrar bir çıkışın ortalarındayız. İnşallah Allah bize o kutlu günleri tekrar nasip edecek. Fakat işte yanı başımızda Suriye ve Irak’ı görüyorsunuz. Almanlar’ın dün yaptığını görüyorsunuz. Hepimiz bu konuda tavır sahibi olmalıyız. İşte bakıyoruz bölgemizde saygı duyulan bir sürü din adamımız var. Bu din adamlarımızda mutlak surette Said-i Nursi Hazretleri gibi vatan, memlekete ve milli meselelerde, Ermeni meselelerinde hepsi tavır sahibi olmak durumundadır. Milletimize bir haksızlık yapılıyor. Biz Ermenileri kesmek isteseydik bunun için yeterince vaktimiz vardı. Yüzlerce yıl, belki bin yıla yakın, 900 yıl kadar vaktimiz vardı. Bunu milletimizin en kudretli döneminde yapabilirdik. Bu mevzubahis olan dönüm 1914-1915-1916 dönemidir. Yani Türk askeri bir yandan Yemen’de, bir yandan Çanakkale’de, bir yandan Galiçya’da, bir yandan Kanal’da. Memlekette erkek evladı yok, jandarma kuvveti bile yok. Siz bizi kestiniz. Hayır. Aslında kimin kimi kestiğini herkes biliyor. Benim memleketimde bize nasıl eziyet edildiğini, yavruların nasıl doğrandığını, günahsız kadınların nasıl doğrandığını, ihtiyarlara dile varılmaz işkencelerin nasıl yapıldığını bir sürü hikaye ve ağıt var. Gerçekleri buralarda aramak lazım. Yoksa siyasi hareketlerle, meclis kararlarıyla bir gerçek mutlak surette değiştirilemez. Gerçekler ortada. Memleketimizde yüzlerce toplu mezar var, bunların yaptığı katliamlara ilişkin. Bunlar elbette ki yalan. Doğrunun her zaman ortaya çıkmak gibi bir adeti vardır. Bu doğruların hepsi ortaya çıkacaktır. Farklı bir STK’mızın açılışı gerçekleşecek. İnşallah memleketimizin, Ahlatımızın bu renkli sosyal yaşantısına da önemli katkılarda bulunacağını zannediyorum. İnşallah hayırlı hizmetleri olacaktır. Hayırlı ve uğurlu olsun" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Kaymakam Tekbıyıkoğlu ve Başkan Çoban ata binerek poz verdiler. Erciş Ulupamir’den gelen Kırgız Türkleri’ne vatandaşlar yoğun ilgi göstererek, bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiler. Daha sonra kesilen kurbanın ardından derneğin açılışı protokol tarafından yapıldı. Açılışın ardından dernek binasını gezen Kaymakam Tekbıyıkoğlu ve Başkan Çoban yetkilerden bilgi aldılar.
İHA