Gezi ve 17- 25 Aralık darbe girişiminden bu yana, Uluslararası bazı emperyalist ülkeler Türkiye’nin gelişimini hazmedemeyerek FETÖ, PKK, DEAŞ terör örgütleri üzerinden, başta dünya lideri Erdoğan ve ülkemiz diz çökertilmeye çalışılsa da başarılı olunamadı. Büyük Şeytan ABD’nin gönüllü ajanları olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Üyeleri 15 Temmuz akşamı ülkemize darbe girişiminde bulundular.
Kırk yıldan fazladır İslami Cemaat görüntüsü altında yıllarca bir virüs gibi, ülkenin değişik kurumlarına sızmayı başarmış, devletin ekmeğini yiyen, bulunduğu makamı devletin bekası için değil, cemaatinin selameti için kullanan bukalemun gibi renk değişen bu alçak ve şerefsiz yapı (FETÖ) 17-25 Aralık girişiminde gerçekleştirmediği yargısal darbeyi, 15 Temmuz akşamı, haince düşündükleri askeri darbeyi sinsice yürürlüğe koydular.
Katil ABD’nin gönüllü ajanlığını yaparak, 18 yıldır Pensilvanya’da villada yaşayan vatan haini ve terör örgütünün lideri olan Fetullah Gülen, yıllarca ABD’de kontrol altına alınarak, ülkemiz içindeki örgüt üyelerini ABD’nin emrinde çalıştırarak, ülkemize ihanet ettikleri 17- 25 Aralık’ta yapılan başarısız darbe girişimiyle hezimete uğradı. Bu alçak yapı katil ABD’nin aklıyla 15 Temmuz akşamı yıllarca sinsice Genel Kurmayda kadrolaştırdığı uyuyan hücrelerini harekete geçirerek, sokaktaki sivil halka silah doğrulatarak, ülkemizi felakete götürmeye çalıştılarsa da bu oyun millet tarafından bozuldu.
Marmaris’te tatilde olan Başkomutan Erdoğan, bir televizyon kanalına telefonla canlı bağlanarak darbe girişimini geçersiz sayarak, halkı sokağa davet etmesi üzerine ülke genelinde milyonlarca insan sokaklara döküldü. Darbeyi protesto eden halk canı pahasına da olsa, tankların ve kurşunların önüne kendisini atarak, şerefsizce girişilen bu darbe teşebbüssünü başlarına geçirdi.
1 Kasım 2002’de Recep Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları, Anadolu insanından aldıkları emaneti layıkıyla ülkeye yaptıkları olağanüstü başarılı hizmetlerle, milletin gönlünde taht kurmayı başardılar. Devletimiz, her geçen gün büyürken, dünyadaki ezilenlerin sesi olarak ve İslam coğrafyasındaki Ümmetin umudu haline gelmeyi başararak, Suriye’den gelen üç milyondan fazla muhaciri bağrına basarak, dünyaya insanlık dersi veriyordu. Böylesine tarih yazan bir milletin durdurulması için son yıllarda emperyalist güçler, ülkemizde patlatılan canlı bombalar ve bazı ilçelerdeki terör olaylarını azdırarak, ülkemiz kıskaca alınmaya çalışılıyordu, darbe girişimi de bunun devamı niteliğindedir.
15 Temmuz akşamı Ülkemizin bekasını hedef alan cuntacı zihniyet 200’den fazla vatandaşımızı ve polisimizi şehit ederken 1500’den fazla vatandaşımızı da ağır bir şekilde yaraladı. Milletin vergileri ile maaşını alarak devletin her türlü nimetinden faydalanan bu alçak şerefsiz ABD’nin gönüllü ajanlar, milletine bomba atarak, kurşun sıkarak hainlikte sınır tanımadılar.
Ey Cuntacı Şerefsizler! Sizler; bu millete, vatana, devlete, bayrağa, yediğiniz ekmeğe, giydiğiniz üniformaya ihanet ettiniz. Sizler, gavurun yapmadığını yaparak, bu milletin meclisine bomba atarak, şerefsizlikte sınır tanımadığınızı tüm dünya gösterdiniz. Sizler, yaptığınız bu alçak darbe girişiminizle bu milletin gözünde köpekten daha aşağısınız. Sizler, bu şerefsizliklerinizle, anlınızda hain damgası ile gezeceksiniz. Sizler, bu milletin yüz karasısınız.
Bu Asil Millet "Vatan sevgisi imandandır" anlayışını şiar edinmiş; vatanı, bayrağı, dini için tarihinde olduğu gibi, bu gün de şehit olmak için canını nasıl verdiğini, tankları durdurmak için tarih yazarak tüm insanlığa örnek oldular. Ben buradan bu davaya gönül vermiş, bu ülke için şehit olanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Meydanlara inerek tanklara ve uçaklara karşı meydan okuyan, her akşam demokrasi ve kardeşlik nöbeti tutan, küçükten-büyüğe herkesin elini ayağını öpüyorum.
Ey Darbeci Katiller bunu bilesiniz ki, bizler 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız!
Mücadele ile kalın.