Sitemizin başarılı yazarlarından Kişisel Gelişim Eğitmeni Neslihan Bilir ile güzel ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Adilcevaz13.Com:
- Bir süredir gazetemizde köşe yazarlığı yapıyorsunuz, ancak okurlarımızın sizi daha yakından tanımasını isteriz. Neslihan Bilir kimdir?
Neslihan Bilir:
- Evet, teşekkür ederim. Adımın sizinle anılmasından onur duydum. 38 yaşında, evli ve bir kız çocuğu annesi, Kişisel Gelişim Eğitmeni, yaşam koçu ve kişisel gelişim kitapları yazarı diyebiliriz en basit haliyle.
Adilcevaz13.Com:
- Aslında kişisel Gelişim çok geniş bir alan, bu konuda kendi çalışmalarınızı nasıl tanımlarsınız?
Neslihan Bilir:
- Farkındalık ve yaşamı değiştirmeye yönelik sorun çözme odaklı koçluk teknikleriyle çalışıyorum. Enerji dönüşüm ve meditasyon yöntemlerini de sıkça kullanıyorum. Bunların başlıcaları; Theta Healing, Access, Sarkaç ve bunun gibi arınma ve şifa yöntemleridir. 9 farklı yöntemin hem eğitmeni hem de uygulayıcısıyım.
Adilcevaz13.Com:
- Son çıkan kitabınız “Kök İnanç” diğer kitaplarınızdan farklı olarak ilginç yaşam hikâyelerinden oluşuyor. Kitabınız hakkında ne söylemek istersiniz?
Neslihan Bilir:
- İlk kitabım Bilinçaltı Kodları bir çalışma kitabıydı, ikinci kitabım Olumlamalar ise gerçekten olumlama yönteminin yanlış uygulanmasına bir tepki olarak ortaya çıktı. Ancak “Kök İnanç” benim için de çok farklı ve ayrıcalıklı bir çalışma oldu. Seanslarda anlatılan hikâyelerin unutulamayacak kadar özel olduğuna karar vermiştim, daha ilk çalışmalarımı yapmaya başladığımda. Zaman içerisinde hikâyeleri anlatırken meslektaşlarıma bir rehber, okuyuculara ise güç veren bir kitap olmasını istedim. Çünkü insanlar her yaşadığı olay bir tek onun başına gelmiş zannediyor. Kendini desteksiz ve yalnız hissediyor. Ancak bunların başkaları tarafından da yaşandığını ve kolaylıkla çözümlendiğini bilirse, ilerlemek için cesaret buluyor. Aslında kilo sorunu için gelen bir kişinin gerçek sorunun terk edilmek olduğunu anlaması her zaman ilginç olabiliyor.
Adilcevaz13.Com:
- Her şeyden o kadar basit ve kolay çözümlenebilir olarak bahsediyorsunuz ki, aklıma “yöntemleri öğrendiğimizde başımıza kötü bir şey gelmeyecek mi?” sorusu geliyor.
Neslihan Bilir:
- Evet, her şey mümkün ve kolay, her zaman buna inandım. Tek şart var; gerçekten değişime her açıdan hazır ve gönüllü olmak.
“Kötü” derken neyi kast ettiğinizle alakalıdır yaşayacağınız “Kötü” olaylar. Ben Yaratıcının kötü bir deneyim yaratmadığına inanıyorum. Çünkü yaşam derslerden ve sınavlardan oluşan bir okuldur ve bu sınavlar bazen bizim “kötü” olarak adlandırdığımız olaylarla gerçekleşebilir. Aslında hiçbir olay kötü değildir. Bizler bir olayın kötü olup olmadığına, olduğu anda karar veriyoruz. Gerçekte ise o olayın iyiliğine ya da kötülüğüne, “sonrasında size ne oldu?” sorusunun cevabıyla karar vermelisiniz. Örneğin, yolda yürürken düşüp bileğinizi burkmanız kötü bir olaydır değil mi? Ancak bu burkulmanın sizi az ilerde tepenize saksı düşmesinden koruduğunu bilseniz yine aynı şeyi düşünür müsünüz? Peki, geçmişte olmasını çok istediğiniz ancak bir takım aksilikler sebebiyle olmayan olaylara ne kadar şükrediyorsunuz? İyi ki olmamış diyorsunuz. Başkalarının bakış açısıyla bakıldığında da benim bile başıma çok kötü olaylar gelmiş olabilir. Ancak ben, her bir olay, her bir ayrıntı için şükrederim. Olayların arkasındaki ilahi düzeni ve planı görünce hayran kalıyorum çünkü. O yüzden kötü olay yoktur. Dersler vardır. Sonuç olarak, baktığınız yönü değiştirdiğinizde, öfke ve acı yerini şükre ve huzura bırakıyor.
Adilcevaz13.Com:
- Peki bu pandemi sürecini de böyle mi değerlendiriyorsunuz?
Neslihan Bilir:
- Tabi ki hepimiz için zorlu bir süreçten geçiyoruz. Her birimiz ayrı ayrı yaşamımızda bu durumu çektik. Ben kendi nedenlerimi biliyorum mesela (gülüyor). Çok yoğundum, çok yorgundum ve evde, ailemle vakit geçirmeye çok ihtiyacım vardı. Bunu kaç kez dile getirdiğimi hatırlamıyorum bile. Hatta o süreçte bu yoğunlukla birlikte ikinci kitabım olan Olumlamalar’ı hazırlıyordum. Kısıtlamalarla birlikte eve kapandıktan sonra, ailemi ne kadar özlediğimi fark ettim. Hatta yemek yapmak bile çok keyifliydi. Kendimce bir inzivaya çekildim. Ruhumu arındırdım. Fakat çevremdekilerin de hayatında farklı durumlar yaşadıklarını gördüm. Eşiyle anlaşamayan ancak sorunlarını görmezden gelen birçok kişi bununla yüzleşmek zorunda kaldı. Para ile ilgili sorunlarla zaten fazlasıyla yüzleşildi diye düşünüyorum. Yaratıcı bize yüzleşmek ve çözmek için birçok fırsat vermişken yapmadıklarımızı mecburen yapmak için hapsedildik. Herkesin hayatında önem sırası değişti. Cimrilerin paraya yaklaşımı değişti, vefasızlar dostlarını özledi. Yaratıcının küçücük bir virüsle yaptıklarının farkında mısınız?
Tabi ki bu süreç kolektif bilinçte de çok fazla değişime neden oldu. Sevdiklerimizi kaybettik ve bu durum henüz sonlanmış değil. Birçok kişi covid olmadığı halde psikolojik olarak belirtiler göstermeye başladı. Zorlukları farklı boyutlarda hissedenler daha çetin şartlarda yaşayanlar da var. İlk başlarda en çok vitamin ilaçları satılırken şimdilerde antidepresanlar ilk sırayı alıyor. Kurallara uyarak tedbiri elden bırakmayalım ancak aklımıza da mukayyet olalım. Pozitif bakmak, umut etmek için nedenler bulmalıyız. Geçici bir süreç yaşadığımızı unutmamalıyız.
Adilcevaz13.Com:
- Son zamanlarda gündemimiz covid olsa da, seanslarınız en çok hangi sorunlar üzerine oluyor?
Neslihan Bilir:
- İlk sıralarda her zaman ilişkilerde değersizlik ve para sorunları oluyor. Kişiler öz değerlerini başkalarının davranışlarına göre ölçmeye çalıştıkça da sorun hep devam ediyor. Değersizlik duygusunu ve para sıkıntısını dönüştürmek benim için çok da zor olmadı çoğu zaman. En zoru kişilere bu sorunların kendilerinden kaynaklandığını anlatmak oluyor.
Para problemleri ise her zaman paravan bir sorundur. Para sıkıntısının altında hep başka bir sorun, korku veya tramva çıkar. Parayla ilgili bilinçdışına itilmiş birçok negatif inancımız var. Para kirlidir, haramdır, çok mal haramsız olmaz vb gibi bir sürü deyime bile sahibiz. Bunlar bizi paraya sahip olmaktan alıkoyar. Bu ve bunun gibi inançlar değiştiğinde enerjisel olarak para mıknatısı gibi parayı özgürce yaşamınıza çekmeniz mümkündür.
Adilcevaz13.Com:
- Peki, çiftlerin sorunlarında durum nasıl çözülüyor? Çift terapisi yapmıyorsunuz bildiğim kadarıyla, sorunların çözümü için sadece bir partnerin gelmesi yeterli mi?
Neslihan Bilir:
- En çok sorulan sorulardan biri de bu. Ben terapist değilim, çift terapisi konusunda da yetkin değilim sonuçta. İlişkideki problemlerde çoğu danışanım kadın olduğu için ilk olarak “Kötü davranışları sergileyen eşim, ben neden seansa geliyorum?” sorusunun cevabını istiyor. Ben de soruyorum, “Eşiniz bu davranışlarından rahatsız mı? Yani kendinde sorun görüyor mu?” cevabı tahmin edersiniz. Tabi ki, hayır. Benim bakış açıma göre kim rahatsız oluyorsa o gelir ve tek başına bu yeterlidir.
Adilcevaz13.Com:
- Kendi ilişkinizdeki sorunları da bu şekilde mi çözüyorsunuz?
Neslihan Bilir:
- Elbette. Zaten bu yöntemleri uygulamaya başlayana kadarki süreçte bile çok iyi bir ilişkimiz vardı. Ancak sonrasında kendimizce sorun olarak gördüğümüz her şey dönüşüp değişti ve muhteşem spiritüel bir ilişki haline geldi. Ancak onun üzerinde birkaç defa dışında hiç uygulama yapmayı seçmedim. Onunla ilişkimde rahatsız olduğum her konuda kendi üzerimde çalışmalar yaptım. Ben kendi bakış açımı değiştirdikçe onun da davranışları ve doğal olarak benim de tepkilerim değişti.
Adilcevaz13.Com:
- Size ulaşmak gerçekten bu kadar kolay mı? Yazılarına ve paylaşımlarına burası dışında nasıl ulaşılabilir?
Neslihan Bilir:
- Ulaşılabilir olmak benim için önemli. Öğrenci ve danışanlarıma eğitim ve seans sonrası da destek olmaya çalışıyorum. Yoğunluğum dolayısıyla her zaman anda geri dönüş yapamasam da beni tanıyanlar zaten durumun çok farkındalar ve eninde sonunda onlarla iletişime geçeceğimi biliyorlar.
Sosyal medya olarak çoğunlukla instagram kullanıyorum ve hesabım @neslihanbilirofficial
Tüm kitaplarım, eğitimler ve yazılarım için web sayfam www.neslihanbilir.com
İletişim için mail adresim bilgi@neslihanbilir.com
Adilcevaz13.Com:
- Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Neslihan Bilir:
- Hayatta imkansız diye bir şey yoktur. “İmkansız” bizim zihnimizdedir. Kendi yaşamınızın kontrolünü elinize alın. Bu da kendi iç dünyanızı keşfetmekten geçer.
Ayrıca sitenizde yazmaktan onur duyuyorum ve yazılarımı takip ettikleri için de okuyucularımıza teşekkür ederim.
www.adilcevaz13.com