Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Türkiye’nin yıllarca DHKP-C, PKK, PYD, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ettiğini, bütün bunlar yetmezmiş gibi en son FETÖ diye içlerinde bir terör örgütünün çıktığını söyleyerek, birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

Bitlis Valisi Ahmet Çınar, makamında gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bütün terör örgütlerinin aynı dönemde, aynı anda hep birlikte saldırdıklarını belirten Çınar, Türkiye’nin yıllarca DHKP-C, PKK, PYD, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ettiğini, bütün bunlar yetmezmiş gibi en son FETÖ diye içlerinde bir terör örgütünün çıktığını söyledi.

Türkiye’nin yıllarca terör örgütleri ile mücadele ettiğini, en son ise kendi omurgalarına ve beyinlerine doğrudan FETÖ ile içeriden bir saldırı planlanmak istenildiğini ifade eden Çınar, "Cumhurbaşkanımızın geçenlerde yaptığı konuşmada çok hoşuma giden bu terör örgütlerini kastederek ‘hepiniz gelin’ ibaresini kullanmıştır. Şimdi hepsi geliyorlar. Ama milletimizin bu atalarına layık evlatları hiçbir mezhep, ırk ayrımı yapmadan birlik olmak suretiyle 100 yıl önce kötü niyetlerle gelen düşmana karşı bugünde yine dimdik ayaktalar ve mücadelelerini onurlu bir şekilde vermekteler" dedi.

Türkiye’nin her saldırıldığında daha da büyüdüğünü söyleyen Vali Çınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kökleri çok derinlerde olan ve artık yeni filizler vermeye başlayan, dünya sahnesinde yerini almaya başlayan çok büyük ve adil bir ülke haline geliyoruz. Türkiye’miz hakikaten büyük bir saldırı ve tehdit altında. Biz millet olarak elbette ki bundan korkmuyoruz. Ama tedbirli ve uyanık davranmak, gençlerimizi ve halkımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek durumundayız. Başımızın 30 yılı aşkın süredir belası olan, aslında Müslüman çocuklarını birbirine kırdıran; bu gariban, fakir halkımızın evlatlarının geleceğini karartan, onların kendi hayatını karartan egemen ve emperyalist ülkelerin doğrudan apaçık utanç verici rezil bir şekilde uşaklığını yapan bu örgütlere karşı hepimiz uyanık, dimdik ve karşısında olmamız gerekiyor. Fakat Türkiye'de belli bir kesim, siyaset adı altında çözüm arayacağını bütün ülkemizdeki insanlara beyan ederlerken, maalesef cesaretli ve onurlu bir duruşla barışa yönelik çabalar sarf etmek yerine taşeron örgütün doğrudan milisliğini, uşaklığını yapmaktalar. Onların propagandacısı olarak çalışmaktalar. Bir kısmı diyorum."

Bitlis’te de aynı durumlarla karşılaştıklarını ifade eden Vali Çınar, "En son olarak Ahlat ilçemizin Ovakışla beldesinde uzun süredir takiple yapılan savcılığımızın bir çalışması neticesinde ev ve iş yeri aramaları dosyalar, deliller ortaya konmak suretiyle bir operasyon yapıldı. Belediye başkanı, eş başkanı ve belediyenin 2 meclis üyesi mahkemece tutuklandılar. Tabi tutuklamalar neticesinde hizmetlerin devam edebilmesi ve hizmetlerin verilebilmesi için orada yaşayan halkımızın, insanların mağdur edilmemeleri için mecburen yasalarda öngörülen bir kayyum aktarmak gerekti. Biz de dün itibariyle Ahlat Kaymakamımızı Ovakışla beldemize kayyum olarak atadık. Kaymakamlığını yaparken kendi ilçesine bağlı ve bütün meseleleri bilen bir kişi olarak beldesinin de belediye başkanlığını da fiilen yapmış olacak. Burada belediyelerimize düşen, halka onurla hizmet etmektir" diye konuştu.

"Burada bir ahlak, bir onur, bir cesaret sorunu var diye görüyorum" ifadesini kullanan Vali Çınar, "Devletin imkanlarını, halka zulüm eden bir örgütten korkarak ya da hastalıklı bir anlayışla onların tarafına geçerek, örgütün eylemlerine, insan öldüren, bomba patlatan insanlık dışı eylemlerine zemin hazırlamak, lojistik ya da başka türlü destekler vermemelidirler. Akıllarını başına alıp bu millete ve insanlara hizmet etmeliler. Terörün karşısında dimdik durmalılar. İkiyüzlü olmadan cesaretle bunu yapmalılar. Ben şahsen kendim şahidim. Belli bir kesim siyasi parti temsilcileriyle birebir oturumlarda bütün bu yapılanlara, hendeklere, bombalara, Kürt halkına etki eden bu zulümlere karşı olduklarını, ne yapacaklarını bilmediklerini ifade ediyorlar, sonra buradan çıkıp meydanlarda yine aynı gençleri zehirleyen ifadelerde bulunuyorlar. Burada bir ahlak, bir onur, bir cesaret sorunu var diye görüyorum. Herkesi dünyanın bu en kritik döneminde Müslümanların sefil, rezil olduğu dönemde bütün onurlarının, mallarının, haysiyetlerinin kıymetlerinin egemen emperyalist devletlerce yağlandığı ve hepsinin bir olup ülkemize saldırdığı dönemde bölgeydik. Müslüman halkların ve Müslüman olmayan halklarında bir bütün olarak güçlü olması gerektiği ve bu emperyalizme karşı direnebilecekleri güce kavuşmak için birlik olmaları gerektiği bir dönemde hep birden Türkiye’ye saldıranların uşaklığını ve taşeronluğunu yapmasınlar" şeklinde konuştu.

İHA