Adilcevaz Eski Müftüsü Zeki Tan’dan Yeni Kitap
Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Adilcevaz Eski Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Zeki Tan’ın yeni kitabı çıktı.
Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Adilcevaz Eski Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Zeki Tan’ın yeni kitabı çıktı.
'Eski Müftü Yeni Akademisyene Göre İmamlar Ne İş Yapar' kitabı ile ilgili açıklama yapan Tan; "Ömrümün yirmi yılını doğu ilçelerinde müftülük yaparak geçirdim. Görev esnasında beraber çalışma zevkini tattığım hem imam hem de müezzinler oldu. Bunların içinde mesleğe karşı 'yorgunluk' çekenler olduğu gibi gece-gündüz, yaz-kış demeden hizmet ederek yorulmayanlar da vardı. Bu topraklarda hikâyesi layıkı veçhile yazılamayan kesimlerin başında din görevlileri gelmektedir. Bunun da mutlaka yazılması gerekir. Çünkü siz kendi hikâyenize sahip çıkarak yazmazsanız birileri gelip sizi kendi istediği ve dayattığı şekilde yazmaya başlar. Bunun düzeltilmesi için bazen bir ömür gerekir. Doğrunun yazılmadığı yerlerde yanlışın ortalıkta gezmesi her zaman mümkündür. Zira tabiat boşluk kabul etmez. 'En zayıf mürekkep bile insan zihninden daha kuvvetlidir' fehvasınca kâğıda dökülen metinler arkadan gelenlere 'yol haritası' işlevi görecek, geride hoş bir sada bırakarak güzel bir duaya vesile olacaktır. Zaman zaman 'imamlar ne iş yapıyor ki?' Hem maaşlarını alıyor, hem de ibadetlerini yerine getiriyorlar. Doğrusu hiç de böyle değildir. İmamlık, mesuliyeti ağır bir görevdir. Daha da ötesi ciddiye alınması gereken bir vazifedir. İmamlığın kolay bir iş olduğunu söyleyenlere bu görevi vermeye kalktığınızda ne kadar zor olduğunu o zaman anlar. İmamlık, 7/24 mesaisi ile devam eden bir vazifedir. Bir de 'şemsiye' şeklinde tasarlanan kubbenin altında farklı ırklara, dillere, mezheplere, renklere, cinslere, kültürlere, sivil toplumlara mensup insanları bir arada kucaklamak kolay değildir.
Bu topraklarda onuru rencide edilen kişilerin başında imamlar gelmektedir. Aslında bu, imamın şahsından ziyade temsil ve tebliğ ettiği değerlerin sinsice hedef alınmasıdır. İnanca yapılacak saldırıda inanan insanların mukavemeti ile karşılaşacaklarını bildikleri için bu defa imamı hedef tahtasına oturttular. Bu senaryo kısmen tuttu. Ekonomik imkânları iyileştirilmesine rağmen imamlık mesleğine karşı ilgisizlik devam etmektedir. Her şeye rağmen ileride imamlık gibi kutsi bir vazifeyi deruhte edenlerin tarihi yazılacaksa ki inşallah yazılacaktır. Mabed ve imam zaviyesinden bakmak isteyenler için bu toplumun yeniden inşasına küçük bir katkım olsun istedim."
Yrd. Doç. Dr. Zeki Tan şöyle devam etti; "Bu vesile ile doğunun topraklarında insani ve İslami değerlerin inşası uğruna 2010 yılı Ramazan ayının son günlerinde bir sahur vakti sabah namazına giderken arkadan vurularak hayatına son verilen 'adanmış imam' Aziz Tan’ı anmak gerekir. Kitabı da 2010 Yılı Ramazan ayında Hakkâri’de görevli bulunduğu Hacı Sait Camisine sabah namazına giderken şehit edilen ağabeyim imam Aziz Tan’ın aziz hatırasına ve bütün imamlara ithaf ediyorum. Gayemiz, havasını soluduğumuz Anadolu coğrafyasının huzurunda katkısı olan din gönüllüsü, atanmış bile olsa adanmış insanların duasını almaktır. Allah, Allah diyen herkesten Allah razı olsun. Rabbim Anadolu topraklarını imamsız ve imansız bırakmasın" şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT