Van Gölü’nün 6 Bin 500 Yıl Önceki Kalıntıları Adilcevaz’da Ortaya Çıktı
Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’nde 6 bin 500 yıl önce Van Gölü’nde fosilleşmiş mikrobiyalitler, gölden iki buçuk kilometre uzaklıktaki bir alanda bulundu.
Salih BEŞKARDEŞ / ADİLCEVAZ - Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’nde 6 bin 500 yıl önce Van Gölü’nde fosilleşmiş mikrobiyalitler, gölden iki buçuk kilometre uzaklıktaki bir alanda bulundu.
Yapılan çalışmalarla daha önce Van Gölü’nün dibinde bulunan mikrobiyalitlerin bire bir aynısı, ilçede yapılan kısa film çalışmaları esnasında Cevizli mahallesinde bulunan kazma deresi bölgesinde dalgıç Cumali Birol tarafından tespit edildi.
Birol, karada bulunan mikrobiyalitlerin resimlerini çekerek Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gönderdi. Dekan Sarı ve beraberindeki Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş ve dalgıç Cumali Birol ile birlikte Adilcevaz’da ki su altı ve karadaki mikrobiyalitleri yerinde görerek incelemelerde bulundu.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, dünyada eşine, benzerine az rastlanacak bir doğal yapının su altından sonra karada bulunmasının inanılmaz olduğunu söyledi.
Sarı, "Burada dünyada eşine, benzerine az rastlanacak bir doğal yapıyı, bir doğal oluşumu gelip yerinde gördük. Van Gölü’nün altında ağaç gibi büyüyen yapılar var. Bunlara mikrobiyalit diyoruz. Bu mikrobiyalitler gölün altından katman katman yukarıya doğru büyüyor. Bunlarla ilgili geçmiş yıllarda detaylı çalışmalar yaptık. Ancak karada tespit ettiğimiz bu yapı ise hiç hayal edemeyeceğimiz bir şey. Van Gölü’ne dalarak suyun altından çektiğimiz görüntülerin bire bir aynısını karada gördük" dedi.
"MİKROBİYALİTLER 6 BİN 500 YIL ÖNCE OLUŞMUŞ"
Prof. Dr. Mustafa Sarı, karadaki mikrobiyalitlerin 6 bin 500 yıl önce oluştuğunu ifade ederek, "Karada gördüğümüz mikrobiyalit fosiller, bundan yaklaşık 6 bin 500 yıl önceki Van Gölü’nün seviyesinde bulunan mikrobiyalitlerdir. Yani Van Gölü 6 bin 500 sene önce şu anki seviyesinden ziyade bu mikrobiyalitlerin bulunduğu alanın daha da üstündeydi. Karadaki bu mikrobiyalitler o dönemlerde oluşmuş. Van Gölü çekildikten sonra bu mikrobiyalitler fosilleşmiş. Şimdiye kadar neden dikkatimizi çekmedi? Şimdiye kadar böyle yoğun bir mikrobiyalit fosiliyle karşılaşacağımızı hiç hayal etmedik. Fakat dalgıç arkadaşımız Cumali Birol iki hafta önce Van Gölü’nde dalış yaptıktan sonra orada gördüğü yapılarla ilgili bize bilgi verdi ve sonrada benzer yapıları burada gördüğünden bahsetti. Buraya gelip gördük ki suyun altındaki yapıların bire bir aynısı burada fosilleşmiş."
"FOSİLLER İÇERİSİNDE BİRÇOK BİLGİYİ SAKLIYOR"
Sarı, yapılacak bilimsel araştırmalar neticesinde fosillerde saklı olan birçok bilgiyi ortaya çıkaracaklarını ifade ederek, "Buradaki mikrobiyalitler, binlerce yıllık bilgiyi saklıyor. Bu fosillerin üzerinde yapılacak bilimsel araştırmalar, bu bölgenin hayvan varlığı, bitki varlığı ve iklimi ile ilgili bir sürü bilgiyi ortaya çıkaracak. Diğer yönden Van Gölü’nün su seviyesinin daha önce çok yukarılarda olduğunu bilimsel olarak biliyoruz. Ama halkın bunu görmesi ve anlaması için en net kanıt buradaki fosillerdir. Diğer yandan Van Gölü’nün altındaki mikrobiyalitleri sınırlı imkânlarla çektiğimiz su altı görüntüleriyle gösterebiliyoruz. İşte buradaki çıplak gözle görebileceğimiz mikrobiyalitlerin karadaki halidir. Bu muhteşem yapıların hızlı bir şekilde koruma altına alınıp bu bölgenin bir turizm destinasyonu haline getirilmesi gerekiyor. Bir yandan insanlar dalacaklar su altındaki mikrobiyalitleri görecekler, sonra çıkacaklar aynı yapıları karada bu vadi içerisinde görecekler. Yaklaşık olarak burası Van Gölü’ne iki buçuk kilometre uzaklığında bir yerdir. Gördüğünüz gibi vadinin her iki tarafı mikrobiyalit fosilleri ile dolu. Buradaki mikrobiyalitler oluşmaya başladığında burası Van Gölü’nün dibiydi. Bu mikrobiyalitlerin daha büyükleri Tatvan’da var. Ancak onlar başka bir yapıdaki mikrobiyalit, buradakiler ise başka bir yapıdaki mikrobiyalitlerdir. Tatvan’da ki mikrobiyalit fosilleri yaklaşık 20 metre boyundadır. Fakat onlar dar bir alanda lokal bir bölgede bulunuyor. Burası ise çok geniş bir alanda bulunuyor. Dolayısıyla bu mikrobiyalitler, Adilcevaz’a, Bitlis’e, Van Gölü’ne ve bu bölgeye komple bir hareket getirebilecek bir doğal oluşumlardır. Bunları görmenin ve fark etmenin büyük bir heyecanını yaşıyoruz" dedi.
"MİKROBİYALİTLER TURİZME ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAK"
Dalgıç Cumali Birol ise, mikrobiyalitlerin ilçe turizmine önemli katkı sunacağını ifade ederek, "Balıkçılık yaptığımız dönemlerde rahmetli babam Mehmet Birol’a gece bir mikrobiyalit parçası getirdik. O günden bu yana mikrobiyalitler ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Karadaki bu mikrobiyalitleri bundan iki hafta öce Adilcevaz’da bir kısa film çekimleri yaparken tespit ettik. Fakat yıllardır buraya gelip gidiyorduk. Su altından aldığımız görüntülerle buradaki mikrobiyalitler bire bir aynı. Buradaki mikrobiyalitlerin tespit edilmesinden dolayı çok mutluyuz. Buranın Adilcevaz’a, Bitlis’e, Van Gölü’ne ve yöremize büyük bir değer katacağına inanıyoruz. Buralar özellikle turizme gerçek anlamda bir katkı sağlayacak. Dalyan’da da böyle bir yapı olduğu söyleniyor fakat Dalyan’da ki yapı tamamen oyularak yapılmış. Buradaki yapılar ise tamamen doğal yapılardır. İnşallah Adilcevaz’ımıza, gençlerimize yeni bir ufuk olacak, yeni bir kapı olacak. Buralar araştırılması gereken bir yerdir. İnşallah yapacağımız araştırmalar neticesinde daha iyi şeyler yapacağımızı düşünüyorum" dedi.
www.adilcevaz13.com
HABERE YORUM KAT