Barış Olsun Analar Ağlamasın
Kadim kültürün, muhabbetin, kardeşliğin özellikle son yıllarda ölümlerin ve acıların kahırlı şehri Diyarbakır; önceki gün tarihi ve bir o kadar da anlamlı günlerinden birini daha yaşadı.
Barış ve kardeşlik mesajlarının verildiği günde, bayrakların dalgalanması, konuşmacıların bir arada ve bütünlük vurgusuna işaret etmeleri daha da anlamlıydı. Yıllar önce "Mehemedo" türküsünü söylediğinden dolayı ülkemizden sürülen Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses’in düet yaptıkları Kürtçe türkü "megri, megri daye megri" türküsünü önceleri dinlediğimde içim her defasında sızlardı, çünkü türkünün kendisi acıdan, çaresizlikten yoğrulmuş bir türküydü.
İtiraf etmem gerekirse o gün megri megri türküsünü dinlerken o an sanki genç yaşta hayatını kaybeden binlerce gencin acıları ve analarının feryatları kulağımda yankılandı, gözlerim doldu.
30 yıldan fazladır ülkemizdeki kirli savaşta masum insanların öldüğü, sürüldüğü, kaybolduğu acılarla dolu bir dönemden geçtik; hala savaşı arzulayan, masum insanların kanının üzerinden hesap yapan, katil anlayışlar barışı anlamamış ve önemini kavrayamamış ideolojilerinin varlık sebeplerini gençlerin kanı üzerinden güdenler bir gün gelecek bu millete hesap vereceklerdir.
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin bir araya geldikleri Diyarbakır buluşmasına vatandaşların ilgisi yoğundu. 37 yıl sonra ülkesine dönen sanatçı Şivan Perver "Genç bir delikanlı olarak gittim ihtiyar bir adam olarak geri döndüm" diyerek aslında vatanına olan özlemini çarpık sisteme ah çekerek sitem ediyordu.
Geçmiş yıllarda despot sistem anlayışı, sudan sebeplerle bir çok insanı düşüncesinden dolayı ötekileştirerek ya zindanlara atmıştır, ya da sürgün ederek Ahmet Kaya gibi insanlara vatan hasreti çektirerek kahrından ölümüne sebep olmuştur.
Yıllar önce Başbakanımızın Diyarbakır ziyaretinde belediyenin kent merkezindeki çöpleri toplanmayarak mesaj vermesi yakışmayan görüntülerdi. Önceki gün Başbakan'ın Diyarbakır Belediyesi’ni ziyareti ve Belediye Başkanı Osman Baydemir’in samimi karşılamaları ülkemizin yıllardır görmek istediği tabloydu.
Başbakan Diyarbakır’daki konuşmasında halkın barış sürecine destek vermesi halinde genel affa işaret ederek dağdakilerin ineceğini, cezaevlerinin boşalacağı günleri göreceğiz inşallah diyerek, hep birlikte büyük Türkiye olacağız dedi.
Başbakan bütün olumsuzluklara rağmen barışın gelmesi ve kanın durması için siyasi hayatını risk ederek elinden gelen bütün gayretleri göstereceğinin mesajını bir daha göstermiş oldu.
Ülkemizde aylardır anaların ağlamadığı, barış tomurcuklarının açmaya durduğu ve kokusunun her geçen gün hissedildiği günlerden geçerken, dağlarımızda bahar çiçeklerinin solmaması için sevgilerimizi, sevdalarımızı paylaşarak kardeşlik türkülerini yanık seslerimizle daha gür söyleyerek, bizi birbirimize düşürerek siyaset yapanlara karşı insaf ve itidal çağrıları yaparak, fidan gibi gençlerimizin bir daha ölmemesi adına yeni megri megri türkülerinin bestelenmemesi dileğiyle her insaflı insanın bu kardeş kanına son verilmesi için dua ederek, yeni yeni barış türkülerinin ülkemizde yankılanmasını dilemeliyiz.
"Barış olsun Analar Ağlamasın" Sevgiyle kalın...
YAZIYA YORUM KAT