Begim
Aklıma düşünce gurbette sılam
İçimde volkanlar kaynıyor begim
Hatralar dikilince bir bir karşıma
Kalbim duygularla doluyor begim
Doğduğumuz yerler hep çeker bizi
Nerde olursan ol kaybalmaz izi
Gabanlardan seyrederken denizi
Seyretmeye doyum olmuyor begim
Her şeyi bıraktık baba yurdunda
Sılam kaldı yedi dağın ardında
Dostluk bitmiş herkes kendi derdinde
İnsanlar burnundan soluyor begim
Bizi harap etti gurbetin kahrı
Şerbet yapıp içtik her gün bu zehri
Gözümüzde yaşlar andırır nehri
Yanağıma çarpıp akıyor begim
Ne kadar güzeldi o eski çağlar
Şimdi aramıza set oldu dağlar
Badi sabah solmuş bozulmuş bağlar
Artık bülbül konup ötmüyor begim
Komşular göç etmiş yıkılmış evler
Artık bar vermiyor erik cevizler
Aklıma düşünce göller denizler
Sanki bir tarafım ölüyor begim
Nadasa bırakılmış koca tarlalar
Koyun kuzu gitmiş bomboş ovalar
Kurtlara yaramış puslu havalar
Kaptığını alip gidiyor begim
Kardaş kardaşını sormuyor artık
Dost dostuna selam vermiyor artık
Cacık peynir yağdı ekmeğe katık
Şimdi bunlar sofraya gelmiyor begim
Nasıl çabuk geçti aylar seneler
Sırtımızda kambur oldu bu bahaneler
Hani deden nenen teyzen bibinler
Ahrete yol alıp gittiler begim
Gençlik elden gitti ağardı saçlar
Derdin biri biter öbürü başlar
Şimdi nerde kaldı bacı kardaşlar
Hepsi bir köşeye dağılmış begim
Geçti Ozan Cemal o devri alem
Benden tüm dostlara sevgiyle selam
Verdiler elime bir defter kalem
Size arzu halim yazaram begim
YAZIYA YORUM KAT