Beyni̇mi̇n İki̇ Lobu Tahterevalli̇deyken Yazıyor Yazıyor
“Elmas ile kömür aynı karbon sayısına sahip.
Ancak moleküler yapıları sebebiyle biri elmas,
Diğeri kömür.
Kömüre bu yüzden kara elmas denir-
İnsanı düşünelim; herkes topraktan yaratıldı.
Ancak ahlâk, merhamet, vicdan gibi kimyasal bağlar,
Onun asıl cismini belirler.”
Betimlemelerden gerçeğe bir düzine düşünce bize..
Duyguların hepsi bir kas imiş,
Sen evrildikçe çalışan.
Önce duyguların nadideliğine sonra bedenen
Yarattığına sahip çıkmak için canla başla savaşarak yaşayanlar hala var mı dersiniz.
Sadece,
Beynin iki lobu arasında
Dönen duygusallıkları,
İçe atışları,
Sağlık hastalığı olarak geri iade etse de.
Onun külli irade dışında olduğunu
Şükür ki en iyi bilen Allah.
Öyle ki insanın tanınırlığına
Hizmet eden şeyler değerlidir.
Onlar bizi biz yapan olgulardır.
Allah’ın 99 Esma’sından
Musavvir ismi bu güzelliği içinde barındırır.
“Varlığın tasarımını yapan Musavvir’in her eseri o kadar özgündür ki sadece dış görünüşü ile değil, duygularının ve düşüncelerinin en derin detaylarına kadar hiçbir varlık diğerinin aynı değildir.”
Fatma Bayram hanımefendinin
Haberim olmadan hediye gelen
İmzalı “En Güzel İsimler
99 Esma Sonsuz Mana” kitabında okumuştum.
Orada da bahsettiği üzere
“Bedenimizin sahibi biz değiliz” diyordu.
Ragıb el-İsfahani her birimizin iki sureti vardır demiş.
Biri duygularla algılanan dış suretimize, diğeri de
Akılla algılanan kişiliğimiz yani kimliğimizin sureti. O’nun belirlediği (Al-i İmran,3/6) suretlerimiz O’nun eseri olarak yaşadığımız sürece bize emanettir. Yani bazılarının iddia ettiği gibi bedenimizin sahibi biz değiliz. Öyle olduğu için de ona keyfimize göre müdahale edemeyiz. Az önce gördüğümüz üzere Musavvir olan Allah dışımızı şekle kavuşturduğu gibi içimizi, yani kişiliğimizin temel yapı taşlarını da tasvir etmiştir.
(Ahlakımızı değil, temel karakteristik özelliklerimizi.)
Bu nedenle bazı ana babaların yapmaya çalıştığı kişiliğin özünü değiştirmeye yönelik eğitim ıslah değil, ifsattır.
Zamanında kuşak çatışmasının dibini sıyıranlar şimdilerde duygularınıda obez bir şekilde yaşıyor.
Öfkesinde de şişman, algı yönetiminde de,
Sevgi selinin önüne durmayışlarında da.
Musavvir isminin tecellisi üzere,
Doğru örüntüyü kurduğumuz da
Hersey başka olur elbet.
İnsanlar iyimisin diye sorduklarında,
Farkında mısınız, artık
Ruhen mi bedenen mi
Mental olarak mı
Sordunuz diyecekler !
Bana sorulsa idi.
Ruhen kendi iç dünyamda
Çok iyiyim, tastamamdım.
İnsanlar kırdığın da
Kaplumbağa gibi ola ola
Böyle tamamlandım.
Mental olarak da
Sıklıkla ütopik olmayan,
Kendi içsel dünyama
Gidip geliyorum.
Fakat artık şunu iyi biliyorum ki,
Üzerinde çok düşünüp
İrdelediğim bir konuyu,
Son raddesinde asla ertelemiyorum.
Gayet kararlılıkla hayata geçiriyorum.
Çünkü ben o an’a gelene dek,
Vicdanımı,
Tahterevallide çok oyalamışımdır.
Bir can’dan sağlıklı duygularınızın
Yansımasını kesiyorsanız,
Ruhunuzdaki güzel duyguların içinden çıkarıyorsanız.
Onlarca şans verdikten sonra
Bunu yapıyorsunuzdur.
Bendenizin ennn kadim pişmanlığı
Yapamadıkları değil söyleyemedikleri olacak belli ki.
O yüzden artık kim olursa olsun
Açıklama dahi yapılmıyorsa
Yılların rafa kalkması
Yolların çoktan ayrılması,
Milyon kez verilen önceliklerin kül olmasındandır.
O demlerinizde
Hoşluklarla gelsin keskin virajlarınız.
Hoşluklarıyla gelsin kararlılığınız.
Rahman olan
Dik duruşlarınızı her daim taçlandırsın.
Şunu unutmayın ki
‘O’nun izni olduğu sürece dik duruşların
Ateşini her daim harlarsınız.
YAZIYA YORUM KAT