Gülermisin ağlarmısın, bu millet oldu olası gece yarısı gelen bildiri veya muhtıra vb. gibi yazılardan da yazanlardan da hiçbir zaman hoşlanmadı çünkü bu milletin gelenek ve göreneğinden olsa gerek gecenin şerrinden korktuğu için işini mümkün mertebe geceye bırakmamaya çalışır. Bundan dolayı güzel bir halk deyimi vardır. "Gecenin hayrındansa, gündüzün şerri daha iyidir" der. Her nedense bu milletin geleneğiyle barışık olmayan darbe sever zihniyetler, her daim milleti sindirme, korkutma yöntemlerini benimsemişlerdir amma velakin milletimiz de bu insanlardan hep nefret etmiştir.

Geçtiğimiz cumartesi gecesi sakin ve sessiz bir şekilde TRT 1'de Pelin Çift ile Gündem Ötesi programını izlerken, 104 Emekli Amiralin darbe imalı bildirisi sosyal medyada dolaşmaya başlayınca hayırdır ne oluyoruz derken, peş peşe devlet yetkililerinden açıklamalar paylaşılmaya başlandı. O saatte uyanık olduğumdan dolayı ilk paylaşımlarımı yaptım. Kendini milletin ve devletin üstünde gören emekli amirallerin gecenin yarısında, haddini aşarak seçilmiş iradeye parmak sallayarak kendilerince ayar vermeye çalıştılar. Bu zevatlar Türkiye’nin eski Türkiye olmadığının farkında bile değiller çünkü bunlar ülkenin gerçeklerinden ve özünden uzak kendilerini her şeyin merkezinde gören, oturdukları sırça köşklerden halka tepeden bakarak kendilerince siyaset geliştiriyorlar.

Oysa bunların ülke, devlet, millet, bayrak, vatan gibi dertleri yoktur. Varsa yoksa kendi ideolojileri, milletin değerlerinden uzak, yaşam biçimleridir. İnanın ülkemizin son yıllardaki gelişmesi, büyümesi bunların umurunda bile değildir. Vatanını seven, devletin her türlü imkanlarından faydalanan emekli olmuş aklı selim insanlar gece yarısı haddini aşan bu saçma sapan bildiriye imza atmaz yada atmamalı. Peki kimdir bunların arkasındaki güç ya da kime güveniyorlar ya da bu milletin sinir uçlarıyla oynayarak darbeye zemin var mı, yok mu diye nabız mı yokluyorlar? Evet hepsi de olabilir. Bence en önemlisi, dışardaki ağa babalarından talimat alarak yaptılar. Tıpkı Fetöcüler gibi kendilerine çok güveniyorlardı. Valla bu millete had bildirmeye kalkan, her kim olursa olsun, 15 Temmuzda olduğu gibi, hatta daha fazlasının karşılığını misliyle bulacaktır. Bu millet geçmişte olduğu gibi birlik, beraberliğini ve huzur bozucuları hiçbir zaman affetmemiştir. Bugün o kişiler tarihin kirli sayfalarında yer almaktadırlar.

104 emekli amiralin haddini aşan muhtıra bildirisi, asla düşünce ifadesi olarak görülemez. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi bu MİLLETİN kendisi ve seçerek yetki verdiği TBMM Vekilleridir. Bunca yıldır ülkemiz birçok badire atlatırken hükümetin talimatıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz en zor şartlarda ülkemizin beka mücadelesini verirken, terörle mücadelede Elbab'da, Afrin'de, İdlip'te Kandil'de, Gara’da, Sincar’da özellikle 30 yıllık esaret altındaki Karabağ'da destan yazarken, bu eskimiş zevatların mensubu oldukları Silahlı Kuvvetlere destek olduğuna dair bildirisini göremedik. Demek ki bunların derdi, üzümü yemek değil bağcıyı dövmektir. Yazıklar olsun milletinin değerlerine savaş açan tüm darbeci zihniyete ve onu destekleyen anlayışa. Yazıklar olsun emperyalizme uşaklık yapanlara, yazıklar olsun vatanını, milletini, devletini satanlara, bin defa yazıklar olsun.

Son olarak 104 emekli Amirale çağrımdır! Önce sivil iradeye saygılı olacaksınız, haddinizi bileceksiniz, öyle mızıkçılık yapmayacaksınız, kendinize güveniyorsanız, buyurun parti kurun. Aslında millette karşılığınızın olmadığını siz çok iyi biliyorsunuz. Derdinizin millet olmadığını, biz ve tüm dünya biliyor. Üzgünüm topu yine taca attınız.

Sevgiyle Kalın...