Merhum üstat Said’i Nursi’nin Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan vahametin ve sıkıntıların ardından talebelerinin üstat ne yapacağız demesi üzerine; "Çay Koy Keçeli Yeniden başlıyoruz" diyerek o günlerde ümitsizliğin zirvesini yaşayanlara bu söz harika bir motivasyon ve heyecan yaratmıştır. Üstadın  bu sözü ve buna benzer binlerce kıymetli sözleri dün de bugün de insanlığın önünü ve ufkunu açtı ve açmaya devam ediyor. Rabbim mekanını cennet etsin.

İnsanoğlu öylesine karmaşık, bir o kadar da tuhaf bir varlık ki bazen yapmak istediğinizi yapamaz olursunuz, üzerinize bir rehavet bir yılgınlık çöker işte bunun karşılığı tembelliktir. Ben de uzun zamandır tembelliğimden olsa gerek buradaki köşe yazılarıma ara vermiştim. "Çay Koy Keçeli yeniden başlıyoruz" sözünü bilmeme ve birçok defa okumama rağmen bu defaki algılayışım yazı yazmamamdaki tembelliğime ilaç gibi geldi ve öz bilincimi harekete geçirerek beni heyecanlandırdı. Hayat hep böyledir bazen en yakınınızın kıymetini bilmezsiniz, bazen de sürekli kullandığınız sözlerin sizdeki gün ve zamanlarda daha değerli çağrışımı farklı olabiliyor.

Öncelikle uzun bir aradan sonra biraz karmaşık, biraz da heyecanla bilgisayarımın tuşlarına basarak haydi Bismillah "Çay koy keçeli yeniden başlıyoruz" deyip kendi kendime yazılarıma bu kadar uzun ara vermeyeceğime dair küçük bir söz verdim. Yazmak tabi ki sorumluluktur, hatta vebali ağırdır aynı zaman da muhabbettir ve tarihe küçücük notlar düşmektir. Atalarımız ne güzel demiş "söz uçar yazı kalır." Yazmak kendi düşünce ve hayata bakışınızın tezahürüdür, bundan dolayı yazdıkça haliyle seveniniz olabileceği gibi sevmeyeniniz de olabiliyor, bunlar gayet normaldir. Maalesef bugün toplumsal manada tanışıklığın yoğun olduğu küçük şehirlerde özgün düşünme, özgün yaşama, özgün davranma, özgün yazma olasılığınız daha da azalıyor bu sosyolojik bir durumdur. Bundan dolayı yıllarca milletimin değerleriyle hemhal olarak çelişmeden yazmaya çalıştım, amma velakin her daim gelenekselliğin dışında yazıp çizdiklerinizin bir gün size ok gibi geri dönme ihtimalini düşünerek yazdım.

Bundan dolayı yıllardır bu köşede onlarca makale kaleme aldım. İnandığım yolda istikametimi özümseyerek, kınayıcıların kınamasından korkmadan hayata dair edebi, siyasi, sosyal, kültürel ve sportif yazılar yazdım. Yeri geldi eleştirilirdik, yeri geldi takdir de edildik, yeri geldi şikayet edildik. Fakat bu olumsuzlukların ya da övgülerin hiçbirisi yazmamın önünde engel olmadı. Bir derviş misali (dervişlik haddimize değil) inandığımız değerler uğruna asamızı alıp yola koyulduk, bu fani dünyada günahkâr halimizle heybemizi hayırla, duayla, sevapla doldurmaya çalıştık. Bulunduğumuz ilçemizin, ilimizin, bölgemizin tanıtımına katkılar sunmaya çalıştık. Dünyada, Ortadoğuda, ülkemizde olup bitenleri yerel, ulusal ve küresel düşünerek kendi bakış açımızdan kaleme döktük, haliyle bunları yaparken beşer halimizle bilmeden hatalarımız olduğu gibi buna inanıyorum ki çok ta güzel faydalı ve anlamlı ön açıcı kıymetli yazılarımızda oldu. Merhum Necip Fazıl'ın dediği gibi "kimsenin olmadığı yerde ben varım diyebilmek" ilkesiyle yazmaya çalıştık.

Bizlerin vatanımıza, milletimize, bayrağımıza, devletimize ve dünyadaki zulme uğrayan tüm mazlum ve mustazaflara karşı derdimiz var, yani anlayacağınız bizimkisi sadece ve sadece bir karınca misali maksat tarafımız belli olsun. Evet  ülkemizin, İslam milletinin ve tüm insanlığın ortak faydasına hep beraber çok çalışarak yazdıklarımızla, sohbetlerimizle, mücadelemizle destek olacağız. Merhum Yavuz Bahadıroğlu’nun dediği gibi "Bu vatan bizim, bu devlet bizim, bu millet bizim. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerezi, Boşnağı  fark etmez. Biz aynı tarihin, aynı kaderin  ve aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Farklı partilerden olabiliriz, farklı siyasetlerden olabiliriz ama birbirimizin yüzüne tebessümle ve gülümsemeyle bakmayı unutmamamız lazım."

Binlerce yıldır kadim medeniyetin beşiği olan Anadolu’nun o muhteşem ruhunun, sevincinin, gücünün bilinciyle içimizde ve İslam ümmetinin üzerinde  oynanan oyunların farkına vararak evet bu asil millet "Çay koy keçeli yeniden başlıyoruz" deyip  Anadolu irfanının ön görüsü ve mücadelesiyle  dün olduğu gibi yarın da dünya mazlumlarının sığınağı olacaktır inşallah. 

Sevgiyle Kalın...