Bizim yerel dilde kullanılan bu anlamlı söz, haddini aşanlar için kullanılır. Geçen gün ülkemize karşı haddini aşan Almanya ve Hollanda, bakanlarımızın soydaşlarımızla bir araya gelmelerini engelleyerek faşizan bir tutum sergilediler. Son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi'nin Hollanda’daki soydaşlarımıza ziyareti sırasında yaşanan olaylar vicdan sahibi herkesi rahatsız etti.

Sözde medeniyetin beşiği olduğunu iddia eden Avrupa, son zamanlarda ülkemize kaşı alçakça tutum sergilemektedir. Bakanımız, nedeni belli olmayan sebeplerle alıkoyulurken, oradaki olaylara seyirci kalmayan soydaşlarımıza Hollanda polisi köpekleriyle saldırdı. Avrupa devletleri işlerine geldikleri zaman tatlı su demokrasisinden, insan haklarından bahsederek dünyaya hoş görünme çabaları bana İslam tarihinde yaşanan şu olayı hatırlattı. Hz. Ömer; "Müslüman olamadan cahiliye döneminde aklıma geldiğinde beni güldüren olay şuy du, helvadan yaptığımız putlara tapardık, acıktığımızda taptığımız helva putunu yerdik" derdi. 

Bu olaya  müşriklerin tarihsel cahiliye özellikleri geçtiğimiz gün tekerrür etti. Avrupa medeniyetinin sözde insanlığa demokrasi dersi verdiğini iddia ederken, bir bayan bakana ve oradaki soydaşlarımıza atlarıyla, itleriyle yapılan saldırı olayı, Müşriklerin işlerine gelmeyince putlarını nasıl yediklerine şahit olduk.

Ey Avrupa, bakanlarımızı konuşturmayarak sınır dışı ederek, Anadolu insanın kutlu yürüyüşünü durduramayacaksınız. Artık ne satın alabileceğiniz liderlerimiz var, ne de sömürebileceğiniz o saf millet... Yıllardır içimizdeki satılık insanları türlü oyunlarla başa getirerek bizleri sömürdünüz, birbirimize düşürdünüz, yetmedi ideolojik ayrılıklarla gençlerimizi birbirine öldürttünüz. Muhasır  Medeniyetten bahsederek içimize fitne tohumları ektiniz.

Ey sahte medeniyetler diyarı Avrupa, yıllarca bu milletin başına terör örgütlerini bela ettin, yetmedi 15 Temmuz darbe girişimini katil ABD ile birlikte tasarlayıp yürürlüğe koydunuz, fakat başaramadınız. Bunu bilesiniz bu millette, bu savaşçı ruhu olduğu müddetçe, şahadeti arzuladıkça, tankın önüne canını siper ettiği müddetçe, Vallahi bu devleti yıkmayacaksınız ve başaramayacaksınız.

Ey hunhar Avrupa, senin geçmişini iyi biliriz. Çok övündüğünüz filmlerinizde, Arenalarda insanları aslanlara canlı canlı yedirirken attığınız o iğrenç kahkahaları unutmadık. Yaptığınız o tarihi eserlerinizi, mazlum insanları öldüresiye köle gibi çalıştırarak inşa ettiğinizi iyi biliriz. Avrupa devletlerinin, ABD'nin ve İsrail’in el ele vererek Cezayir’de, Bosna’da, Vietnam’da, Irak’ta, Libya’da, Sudan'da, Yemen’de, Tunus’ta, Filistin’de, Afrika ülkelerinde, ve son olarak Suriye’de yaptığınız milyonlarca katliamı biz çok iyi biliriz. O faşist medeniyetinizi masum insanların kanının üzerine nasıl inşa ettiğinize tüm dünya şahittir.

Ey kalleş Avrupa, üç milyon mülteciye ve ümmetin sığınağı olan ülkemize, nasıl haset ettiğinizi saklamadan açık açık göstermeye başladınız. Sizde biliyorsunuz ki, bu ülke Osmanlıda olduğu gibi 16 Nisan’dan sonra dünya mazlumlarının sesi ve sığınağı olacak inşallah. Yüz yıla yakındır iki başlı yönetimi başımıza bela ettiniz, artık koalisyon ve kaos yönetimi sona erecek ve 25 Temmuz 1908 de yaptığınız o iğrenç darbenizi bu milletin feraseti ile 16 Nisan’da son bulacak.

Ey faşist medeniyet, Anadolu insanının atlarının nal sesinden korkun, çünkü bu millet, adaleti sadece kendisine değil, herkese, her kesime ve tüm dünyaya getirecek.

Ey katil sürüleri, sizin derdiniz ümmetin son sığınağı olan bu ülkeyi param parça etmektir. Sizin derdiniz ümmetin ve dünya mazlumlarının sevgilisi ve lideri olan ERDOĞAN'ı devirmektir. Artık bu milleti sömüremeyeceksiniz, kandıramayacaksınız, birbirine düşüremeyeceksiniz çünkü kan ve zulüm üzerine kurduğunuz sistemleriniz birer birer yıkılacak İnşallah.

Ey korkak Avrupa, buna inan 16 Nisan’dan sonra Yeni Dünya düzenini Allahın izni ile Anadolu insanı şekillendirerek yeniden tarih yazacak. Benden söylemesi. Hayırla Kalın…