Koca koca adamlar, o kadar şık giyimlidirler ki yaşamları sadece dışa dönüktür. Kendilerini cilalayarak sunarlar topluma, bu koca adamlar.

Yaşamları boyunca, hep topluluklar tarafından fark edilmek isterler. Yaptıkları işler riya kokar, insanlarla kurdukları ilişkilerde ve işlerde samimiyet ve içtenlik  hissedemezsiniz. Tamamiyle megolomandırlar, tirübüne oynarlar. insanlara yaptıkları iyiliğin mutlaka ortalıkta konuşulmasını isterler. Koca adamların yardımları, iyilikleri, dost görünümleri fark edilinceye  kadardır. Fark edildikten sonra gerisi çokta önemli değil onlar için. Onlar yaşamlarını mazlumların  saf ve temiz duygularını kullanarak, insanların sırtına basarak meşhur olmaya çalışırlar. Hiçbir zaman değerli olmak gibi endişeleri olmaz, duygu yoksunudurlar. Sevgi mi! çocuklarına bile hissetmezler, çocuklarının maddi gereksinimlerinin karşılanması onlar için yeterlidir. Koca adamlara dışarıdan baktığında adam sanırsın, ama gereksiz düşüncelerden, yalandan peydahlanmışlardır. Tek gayeleri ve sermayeleri çıkarlarıdır. Onlarda dostluk ve paylaşım kaygısı yoktur, düşünceden ve anlamdan yoksun, değersiz beylerdir.

Koca koca adamlar, toplumda oturduklarında ne kadar da severler fark edilmeyi. Mazlumların, onların karşısında iki büklüm olması onları içten içe keyiflendirir. Kendilerini düşünceleriyle ifade edemeyen bu kişiler, bulundukları konumun gerekliliğine ve hükmüne  inanırlar. Bir de, düşünce ve fikre inandığını zanneden bilge ağabeylerimiz var. Bulunduğu toplumun değerlerine tepeden bakan, hakir ve hor gören entellerimiz, halkının hiçbir meselesiyle hemhal olmayan ve değerleriyle barışık olmayan bu haddini bilmezler, topluma ders vermeye kalkarlar. Biliyor musunuz bu koca koca adamlar hep beyaz (üstün) olma algısını taşırlar. Onlardan olmayanlar siyahtır (köle) ve anlamsızdır.

İnsanlara, bizden olanlar ve olmayanlar olarak bakarlar, ama bu anadolu toplumu onlardan hiç olmadı, olmayı da beceremedi; çünkü kendilerini beyaz adam olarak  gören bu insanlar, toplumu hep sürü olarak gördüler ve zenci muamelesi yaptılar. Oysaki onlar bu topluma fitne tohumu ekmek için ellerinden gelen gayeyi ve çabayı gösterdiler. Onların lanetli muamelesi yaptıkları anadolu insanı, artık olup bitenleri tüm çıplaklığıyla görüyor. Bizler de, koca adamların yıllardır medeniyet diye yutturduğu şarlatanlıkları görüyoruz ve biliyoruz. Aynı filmleri izleye izleye, onların  zulmüne o kadar çok şahit olduk ki, artık farkedilmeye çalışan koca koca zalimleri çok iyi tanıyoruz.

Ne güzel söylemiş şair ''Bize çamurlu ayakkabılarımızdan utanmayı öğretenlerin kalbi, en adi çamurlarla sıvanmıştı.''