Mavilim-2
Mavilim, hani biz aşkın son kalesiydik. Hani biz umutsuzluğumuzu umuda çevirecektik. Bağışla beni çoktandır hatırını soramıyorum, artık bende duyarsızlaştım. Hani biz mazlumun yanındaydık, ne oldu bize? Biz nerede yanlış yapıyoruz? Aslında duyarsızlaşmamız dünyalaşmamızdan geliyor. Artık ağlamayı da beceremiyoruz, yüreğimizde sızlamıyor. Ağlamayan gözlerden sakınırdık ya artık kendimden sakınmaya başladım.
Mavilim yıllar oldu dertleşmeyeli ama seni sevdiğimi biliyorsun. Seninle çok oyunlar oynardık bizi bir ana şefkati gibi bir yar sevgisiyle bağrına bastın çok güzel günlerimiz geçti. Seninle kumsalda karşılıklı bakışmak varya yada senin kıyıya vuran sesinin güzelliğine doymak mümkün mü? Ya o renkli kum tanecikleriyle olan dansını izlemek. Sevdiklerini kendine, sevmediklerini dışarıya atıyorsun. Biz senin maviliğinden aldığımız feyz ile kumsalında kalp işareti yapıp içinden ok işareti geçirip bir başına kendi baş harfimizi bir başına da sevgilimizin baş harfini yazardık. Sen her seferinde bizi kıskanır yaptığımız kalp işaretini sahile vuran dalgalarınla bozardın. Hani sende az değilsin!
Yaşamayı arzulayan savaşçı kaybetmiştir ya mavilim, bizde öyle kaybettik. Yaşamayı arzularken yaşamın anlamını yitirdik. Gayesizleştiğimiz içindir ki seni artık soramıyoruz.Yorulduk ama yoğrulmadık, Durulduk ama doğrulmadık sadece ve sadece yılgınlaştık.
Akşamları sana geldiğimde senin sahile vuran o sesin içime ölümün sessizliğini ve ürpertisini düşürüyor. Gel bana! diyorsun… Ama benim sana kavuşmaya o kadarda vefam ve cesaretim yok. Sen sağa sola savruluşunla içinde ki bütün atıklarını sahile verip, bütün kirlerinden arınıyorsun ama biz arınamadık Mavilim. Önceliklerimiz bizde arınma gibi kaygıda bırakmadı. Eğer sen olmasaydın biz belkide bu kadar uzun süre buralarda kalmayacaktık. Aslında bizler seni seviyoruz fakat sevgimizi ifade edemiyoruz ya da anlatamıyoruz. Onun için bizi bağışla.
Sen bizim keyfimiz, neşemiz ve sığınağımızsın 'MAVİLİM'.
YAZIYA YORUM KAT