Selam Olsun Ortadoğunun Özgürlük Sevdalılarına
Ortadoğu ülkeleri yıllardır batı yanlısı diktatörler tarafından yönetildi. Artık sonları geldi bu firavun anlayışların, yıllarca halklarına yapılmadık zulüm bırakmadılar. Birinci dünya savaşından sonra bölgeyi küçük küçük devletlere bölen batı medeniyeti bu devletlerin başlarına ya oranın güçlü aşiretlerini yada kendilerine yakın olan zalimleri getirmişlerdi.
Sözüm ona yıllardır insan hakları savunuculuğu yapan batı medeniyeti son yüzyıldır İslam ülkelerinin başına isimleri müslüman fakat tamamiyle batı medeniyetinin algısını ve anlayışını taşıyan kendi halkının değerlerine düşman ve tepeden bakan alçak ve zalimleri getirerek, batının menfaatleri doğrultusunda çalıştıkları müddetce, kendilerine verilen o koltukta kalma garantisi verildi. Bu firavun anlayışlar, halklarının geleceğine adeta ipotek koydular adeta bu bölgenin kaderiyle oynadılar, bu baskıcı dikta rejimler halkların hem teknolojide hemde bilim-ilimde ilerlemesinin önünü kestiler, çünkü onlara verilen emir ve proje müslüman halklarının bilinçlenmesini, gelişmesini engellemekti ve bunu da başardılar.
Kukla rejimlerin sonu buraya kadarmış. Yıllardır batının uşaklığını yapan bu soysuzlar, halkların onurlu direniş mücadelesinin sonucunda, bir bir ülkelerini terk etmeye başladılar. Artık hiçbir halk statüko anlayışıyla yönetilmek istemiyor. Aslında bu değişimin fitili ülkemizden başladı diyebiliriz. Statüko anlayışının yıllardır yaptığı oyunları halkımız 2002 yılından buyana hep bertaraf etti, çünkü halklar artık değişime açık, hukukun üstünlüğü ve demokrasiden yana tavır koyuyorlar biz ülke olarak en son bunun örneğini 12 Eylül 2010 da yapılan referandumda da gördük. Türkiye ekonomisiyle insan haklarına verdiği önemiyle bölgede lider ülke olma konumuna geldi ve birçok ülke devlet başbakanları da bunu itiraf etmeye başladılar. Kendi halkına değer vermeyen ülkeler birliği beraberliği ve başarıyı yakalayamaz, batının da yaptığı bu değil mi, kendi insanına değer vermek, ama gelin görün ki bu coğrafyanın yetim ümmetinin yıllardır kanını su gibi akıttılar hem de kendi kendilerine vurdurularak. Ama artık Ortadoğu halkları bu oyuna gelmeyecek inşallah, gelecek yönetimlerde halkın talepleri doğrultusundan yana şekillenecektir.
Selam olsun zulüme baş kaldıran özgür halklara, selam olsun aynı öfkenin, aynı unutmuşluğun, aynı kahramanlıkların soyundan gelenlere, selam olsun özgürlük meşalesini yakan yiğit gençlere, selam olsun özgürlük sevdası için canını verenlere… Ne güzel söylemiş bilge adam; Adalet tutkunuz, itidal düstürunuz, hakikat taasubunuz, zulüm düşmanınız, zalim hasmınız olsun.
YAZIYA YORUM KAT
kardaş çok güzel yazmışsın böle yazanlar kucak dolusu selam olsun
Yanıtla (0) (0)yüregine saglık kardeşim çok güzel yazı yazmışsın çok beyendim devamını bekliyorum. selemlar
Yanıtla (0) (0)yani sonuç neye layık iseniz o şekilde idare olunursunuz. yani ABD - İSRAİL - BATI ya karşı değil kalpdeki büyük cihadı nefis ve şeytana karşı kazanırsanız Rabbı Vahid i Ehad sizi layık olduğunuz şekilde idarelere kavuşturur ve batının iplerini tutar kendisine kulluk edenlerin ellerne verir. yıllardır büyük şeytan israil. a.b.d dedik kabede ki şeytan ve nefsimize en küçük müdahalelerde bulunmadık. aynen BEDİÜZZAMAN nın dediği gibi derim - biz dini islamı küçük daire olan kalplerimize getirmeye uğraşalım geniş olan dünya dairesine dini islamı hakim kılmak ALLAH ın vazifesidir o yük hem ağırdır insan Allaha ait yükleri sırtına alırsa altında ezilir VESSELAM. ahir zaman büyük ve hızlı hareketlere ve olaylara gebe bu azim değişimleri yapmak kimin haddine. ben gene BEDİÜZAMAN gibi derim - KAİNATTA ZERREDEN ŞEMSE TASARRUFU BULUNAN ZAT I ZÜL CELAL. KÜÇÜK DÜNYANIN KÜÇÜK SİYASETİNİ KÜÇÜK KULLARIN ELLERİNE HİÇ BIRAKIRMI. zarar ve menfaati kıtalar ötesinden beklersek Allah bizi o itikadımızla baş başa bırakır eğer Allaha kul olursak bizi nefsimizden ve şeytanımızdan gelen korkularımız idare edemez. yani amerikaymış. israilmiş. orduymuş. sultanı aziz hepsine oturun yerinize der kimse kılını kıpırdatamaz vel hasıl gardaşlar ben böyle bir ALLAHA inanıyorum ya siz
Yanıtla (0) (0)Barışı, birlikteliği, azmi, üretkenliği, kardeşliği ve hoşgörüyü esas kılan bir İnanç nasılda korku imparatorluguna dönüştürüldü yıllarca??? mazlumu gormeyen, zalime çanak tutan, ezileni es geçen, zalime ön ayak olan, bırakın gayri müminlerin canını malını korumaya kendi kardeşinin canına malına bile göz diken, haktan hukuktan uzak, kimliklere düşman, paraya tapan gözü dönmüş bir millet, ümmet olundu??? Kim tarafından?? Batı dunyası?? nasıl?? parçalara ayırarak birbirine düşman ederek, dunyayla ilşkisi kesilerek birer mahlukat toplumuna çevirerek, tüm degerlerden arındırılarak!!! neden?? İslam fobisi, İslamın vaadettiği küresel barış, bu iddealar en buyuk korkularıydı.. cunku bu gerçekleşirse moderniteleri, paraları ve dinleri ellerinden gidecekti... eşit ve tum insani haklara sahip bütün halkların haklarını elinden alınarak, başlarına birer zorba, cani dikta rejimler koyarak bugune kadar getirmeyi başardılar!!! Ama ARTIK YETER isyanları başladı.. her dilden her milletten her dikta ülkelerden bu fitil yakıldı.. ve barışa susamış her ülkeden de Devrim selamlarını almaktalar bu inançlı halklar... bu zulum kaleleri bir bir yıkılıyor sahiplerinin başlarına... reva gordukleri pisliğin içinde bogulacaklar.. bütün halklar onurluca kendi anatopraklarında yaşayacaklar artık... ve en önemlisi korku zırhına büründürülmüş bir inanç artık bu kabugundan kurtulup gerçek rengini gerçek şeklini ortaya koymaya başlamıştır... Eski aşk küllerinden yeniden doğuyor... buyuk aşk yeniden şahlanacaktır ortadoğunun çok sesli çok renkli kimlikli halklarına... ve artık demokratik eşitlikçi zorbadan uzak hoşgorunun barışın barındıgı islami aşk doğuyor.... selam olsun yeni aşklara.. Vesselam...
Yanıtla (0) (0)Ve selam olsun bu güzel yazıyı yazan Özcan kardeşime... Ve selam olsun zalimlere karşı dik duranlara, onurluca mücadele edenlere...
Yanıtla (0) (0)