Ülkemizde, son yıllarda Peygamber Efendimiz’in Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle düzenlenen programlara her geçen gün ilgi alaka artmaktadır. Ben buradan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı  programları çok anlamlı bulurken, yalnız açık alanlarda yapılmamasını bir şansızlık olarak görüyorum.

İlimiz ve ilçemizde gün yoktur ki kutlu doğum programları yapılamasın! Bunlar toplumun ufkunu açarak Hz. Muhammed’i (sas) daha iyi tanımamıza, daha çok sevmemize ve bağlanmamıza sebep oluyor.

Özellikle bu yıl Bitlis Valiliğinin, Belediyesinin ve İl Müftülüğünün çok güzel ve farklı programlar düzenlemesi dikkatimi çekti. Şehrin gül suyu ile yıkanması, vatandaşa etli pilav dağıtılması, özellikle polis panzerinden halka gül suyu serpilmesi çok güzel ve mesaj içerikli davranıştı. Allah emeği geçen peygamber aşıklarından razı olsun.

Son yıllarda Diyarbakır Peygamber Sevdalıları Platformu’nun düzenlemiş olduğu Kutlu Doğum mevlit mitingleri renkli, bir o kadar da kalabalık olmaktadır. Özellikle 21 Nisan’da Diyarbakır’daki Nevroz Meydanını milyonlarca peygamber aşığının bir araya gelerek Kutlu Doğum’u kutlamak için doldurması müthiş bir olaydı. Bu kalabalığı Diyarbakır’da son birkaç yıldır görüyoruz ve bu kalabalık her yıl artarak çoğalıyor. Doğrusu, Diyarbakır şehir olarak geçmişi  binlerce yıl öncesine dayanan, tarihi bir medeniyettir. Fakat bu şehre sürekli terör eylemlerinin olduğu izlenimi verilmeye çalışıldı. Diyarbakır, dünyanın ikinci surlarına sahip, doğal güzelliğiyle, kadim İslam kültürüyle,  belki de ülkemizdeki yaşanabilir şehirlerden biridir. Fakat bu şehrin son yıllarda sürekli dokusuyla oynandı, seküler medya, iç ve dış mihraklar buna katkı sundular.

Diyarbakır’da yaşanan en küçük hırsızlık olayı medyada yer alırken yüzbinlerce insanın peygamber sevgisiyle bir araya gelerek Kur'a-nı Kerim okuyan, Tekbir ve salavat getiren, ilahi söyleyen, kardeşlik mesajları veren topluluğun kutlamaları malum medya tarafından ya görmemezlikten gelindi ya da sıradan bir miting izlenimi verilmeye çalışıldı. Oysa aynı malum medya Diyarbakır’ı sürekli taş ve molotof atan terör  görüntülerini pervasızca yayınlarken, sözüm ona aynı anlayış bir milyondan fazla toplanan salavat ve tekbir getiren insanların bulunduğu ortamda bir cam bile kırılmazken bu topluluk görmemezlikten gelinmektedir.

Bölge halkının İslam ile olan bin yıllık geçmişinin ve halkın özü olan din faktörünün ön plana çıkması seküler medyayı ve çevresini rahatsız etmişe benziyor. Oysa son otuz yıldır aynı medya nasıl da seküler Kürt hareketinin her yaptığı eylemleri, Nevroz mitinglerini günler öncesinden canlı bağlantılar kurarak üstü kapalı yönlendirme yaptıklarını  ve bölgenin kurtarılmış izlenimini pomapalıyorlardı.

Bu seküler medyanın ve ergenekon vari yapıların, bölge halkını, nasıl da dinsizleştirme projesine katkı sunduklarını ve yıllarca kimlere nasıl hizmet ettiklerini çok iyi biliyoruz. Aynı anlayışlar, provakatif haberler yaparak, seksen darbesinden önce de gençlerimizi sağ-sol diye bir birine nasıl kırdırdıklarını ve en son 28 Şubat darbesinde de halkın dindarlığıyla nasıl alay ettiklerini, günlerce aynı haberi ısıt ısıtıp verdiklerini bu halk çok iyi biliyor. 

Peygamber sevgisine tahammülü olmayanlar bunu bilesiniz ki; bu milletin inancının, imanının, peygamber sevgisinin karşısında duramayacaksınız, çünkü hepimiz peygamberin sevgisine muhtacız ve insanlığın kurtuluşu O Nur’dadır. Tüm Müslüman’ların Kutlu Doğum Haftasını kutlarım.

Selam olsun Bütün peygamber sevdalılarına...