Sen Anadolu’sun İhanet Edenleri Bilirsin
Ah Anadolumun yüreği yanık sevdalı insanı; sen bulak başlarında yanık türküler söyleyerek, tarlalarda çapa yapıp, tırpan çekerek, sevinçlerini, acılarını, yokluklarını birbirine sarılarak yaşadın. Ne zaman kendine geldiysen, ne zaman kardeşlerini etrafına toplayarak güce ulaştıysan kara propagandacılar, düzenbazlar kirli oyunlarla zihin kirliliği yaratarak ortalığı bulandırmaya çalıştılar.
Ah Anadolu insanı; sen ne zamanki kendi küllerinden yeniden dirilmeye çalıştıysan her seferinde bu ülkenin ihanet çeteleri ve riyakarları tarafından en büyük darbeyi, istismarı görmüşsündür. Sen ki varlığını İslam için, vatan için, bayrak için, millet için adadın; cephelerde en ön saflarda ölüme koşarak seve seve canını verdin. Sen ki Maraş’ta Fransız askerleri bacımıza yan gözle baktığı için gavura haddini bildirerek, Anadolu ayaklanmasının ateşini fitilledin. Sen ki her seferinde fakirliğe, fukaralığa, kaderine terkedildiğin halde hayatını milli ve manevi değerler için feda ettin. Sen ki darbeler, muhtıralar, baskılar gördün yine de ülkene bağlılığından vazgeçmedin.
Sen hep dünyaya nam salmış geçmiş tarihindeki büyük dedelerini (Fatihleri, Yavuzları, Beyazıtları, Abdulhamitleri) düşünerek yıllarca değerlerine baskı yapan seni hor gören, yok sayan, malını elinden alan, bir gecede devalüasyonlarla fakirleştiren zalimlere sabrettin. Çünkü sen bu topraklarda böyle zalimlerin tutunamayacağını, yok olacağını düşünerek Anadolu’nun her yerinde yatan velilerin, evliyaların, şehitlerin tohum saçtığı bu coğrafyada kötülerin barınamayacağını çok iyi biliyordun. Ta ki 2000’li yılların başına kadar sabretmeyi başardın. Sevdiklerini ya astılar, ya zehirlediler, ya da mahkum ettiler. Son on yılda buna benzer birçok oyun ve kahpelikler gördün. Senin basiretin, güçlü duruşun, olayları iyi okuyuşun, her zaman sağ duyulu ve haktan yana oluşun olayları çözmene sebep oldu.
Hani arada bir iftiraya da maruz kaldın; sana cahil, yobaz, gerici, kömürcü, makarnacı diyerek senin bu ülkene olan asil duruşunu, samimiyetini, sevgini fark edemediler. Bu iftirayı sana atanlar, senin mahallende yolunu şaşırmış, kendi özüne ve milletine ihanet eden insanlardır. Olsun sen bunlara da gülüp geçtin.
Anadolum, senin yeni bir yüz yılda tıpkı büyük dedelerin gibi dünyayı yeniden şekillendirme kararın, azmin, cesaretin belli ki batıyı ve ülkemize ihanet etmeyi meslek edinmişleri rahatsız etmişe benziyor. Senin yeniden tarih yazmana, Ortadoğu’yu ve dünyayı şekillendirmene izin vermek istemiyorlar, çünkü senin geçmiş tarihindeki gibi adaleti, barışı, kardeşliği getirmenden korkuyorlar. Para için, petrol için insanların kanının akmadığı adil anlayışından korkuyorlar.
Son zamanlarda seni her zamanki gibi yine rahatsız etmeye başladılar. Batılı emperyalist kuvvetler ve ülkenin huzur bozucuları, riyakar zalimleri yeniden iş başına gelerek senin birliğini, dirliğini, gücünü zayıflatmak için bir çok alçaklık ve fırıldaklık çevirerek geçmiş yıllarda olduğu gibi karanlık günlerin yeniden geri gelmesini sağlamak amacıyla yeni tezgahlar ve filmler çevirerek seni asmak ve yok etmek peşindeler.
Bütün bu yapılanları geçmişte olduğu gibi bir bir deşifre ederek tüm dünyaya rezil edeceksin ve yoluna kaldığın yerden devam edeceksin.
Sen Anadolusun, Gergef gergef işlenen kilimlerin nakışında bir türküsün, sen anaların dualarında var olansın...
Sevgiyle kalın...
YAZIYA YORUM KAT