Siz Bizi Hiç Sevmediniz ki
Kabil’in Habil’den nefret ettiği günden bu güne, siz bizi hiç sevmediniz. Biz, size insan olmanızdan dolayı hep merhametle yaklaştık, siz ise bizi dışlayarak ve yok sayarak, dünyada her şeye imtiyazlı olmanın kibrini yaşadınız. Siz bizim inancımıza, masum taleplerimize hep tepeden bakarak görmemezlikten geldiğiniz gibi, üstüne bir de aşırı dinci yaftalaması yaptınız. Oysa biz yıllarca değerlerimizi yok sayan anlayışlarınıza tahammül gösterdik, sabrettik. Siz bizim yaşam haklarımıza, medreselerimize, imam hatiplerimize, ilahiyat okullarımıza bile tahammül edemediniz; bu okulların öğrencilerini üniversiteye almamak için bir sürü düzenbazlık yaptınız, gençlerin geleceklerini ve haklarını ellerinden aldınız.
Biz bu vatanı korumak için askere güle oynaya gittik, siz evlatlarınızı askere göndermemek için çürük rapor çetesi kurudunuz. Bizler sizin her türlü yaşam tarzınıza anlayış gösterdik; siz bizim sakalımızla, tesettürümüzle, başörtümüzle dalga geçerek, alttan alta üzerimize güldünüz. Sizin özgürlükleriniz insan hakkıydı, çağdaşlıktı, ancak sizi ilgilendirirdi. Bizim özgürlüklerimize örümcek kafa, sıkma baş, irtica, gerici, yobazlık diyerek bu coğrafyanın özü olan bin yıllık Kadim İslam Medeniyetini görmemezlikten gelerek, türlü iftiralar oluşturarak, yok saymaya çalıştınız…
Siz bizim sosyal müslüman olmamızı hiç istemediniz, sadece camiye hapsedilmiş islama tahammül ettiniz. Bizim siyaset yapmamızdan, dernekler kurmamızdan, yurtlar ve okullar açmamızdan rahatsız oldunuz; ondan dolayıdır ki merhum Necmettin Hoca'ya yapmadığınız iftira, eziyet kalmadı.
Siz, bizim başına takke takıp kirli pasaklı insan olmamızı istediniz, toplumla haşir neşir olmamızı hiç istemediniz. Kendinizi hep ülkenin merkezinde gördünüz, çünkü size göre devleti en iyi sizin gibi imtiyazlı insanlar yönetirdi. Bu ülkenin Başbakanı da, Cumhurbaşkanı da sizden biri olmalıydı. Geçmişte Anadolu halkı sizin riyakarlığınıza inanarak körü körüne itaat etti. Siz bu ülkenin tüm milli menfaatlerini kendi menfaatleriniz için dış güçlere sattınız, artık Anadolu insanı bu gerçeği de, sizleri de fark etti.
Masum gençlerin temiz duygularını kullanarak canlı bombalar yaptınız, gezi parkını bahane ederek şehirleri, esnafın ve kamu mallarını ateşe vererek heba etiniz, adına da demokratik hak arama yöntemi dediniz. Biz sizin bu tavrınızı anlamaya çalışırken, siz ülkenin hükümetini devirmeye çalışarak, ülkeyi kaosa sürüklüyordunuz.
Siz, Kayserili tornacının oğlunu Cumhurbaşkanlığına, Kasımpaşalıyı Başbakanlığa yakıştıramadınız. Son on yılda denemediğiniz oyun, fırıldaklık kalmadı. Yıllarca, muasır medeniyet adı altında Anadolu halkını hep sürü ve aptal olarak gördünüz. Sizden yana olmadıkları için millete makarnacı ve kömürcü diyerek, küçümsediniz, halka iftira ettiniz. Toplumun taleplerini, anlayışlarını görmemezlikten gelerek, hep hakir ve hor gördünüz. Kusura bakamayın ama sizin fikirleriniz, anlayışlarınız, değerleriniz bu toplumla örtüşmüyor. Sizler bu inancınızla bu milletin dilini yakalamayacağınız gibi, gönlüne giden yolu da bulamazsınız; çünkü halkına indirgemeci bakanlar bu milleti anlayamaz.
Bu hükümeti sevmeme, nefret etme hakkınız var, fakat bu nefretinizi sokaklarda her yeri ateşe vererek bir sonuca varacağınızı sanıyorsanız yanılırsınız, çünkü bu ülkede seçimle iş başına gelmiş hükümeti ancak seçimle gönderebilirsiniz. Çünkü asıl olan milletin iradesidir. Sevgiyle Kalın...
YAZIYA YORUM KAT