"İnsan sevdiğinden kıymet alır. Neyi takip ediyorsan, neyi seviyorsan kıymetin o kadardır" diyor çok değerli Hayati İnanç hocam. 

İki dostun bir gün ettikleri sohbeti sizlerle paylaşmak isterim. Kalan ömre dair belki sizin de hissenize bir şeyler düşer. İki dost iki ayrı insanlara gönlünü kaptırıyorlar. İkisininkinde de imkansıza meyilli bir hali var. Birgün oturup dertleşiyorlar. Kişilerden biri öyle üzgün ki, sevdiğine kavuşamadığından mı dersiniz, yaptıklarına pişman ettiren yaşanmışlıklardan mı dersiniz. Özetlemek maksadıyla konuları teğet geçeyim isterseniz. Allah için çok seviyor, her daim Allah için sevmek istiyor. Belki de dünyevi yapmaması gereken cesaret göstergesini sergilemiş. Hal bu ya genede mutsuz olmuş, kendi nezdinde yaptığı en büyük fedakarlık, en büyük hüznü olmaya yüz tutarken, dostuna anlatmış durumu. Ve kavuşamayan diğer dostun sohbeti başlamış..

"A dostum eğer biz sevdiğimizi Allah için seveceksek bizim olsun o kişi diye değil yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak maksadını taşımamız gerekir. Eğer uzaklaşacaksakta yine Allah için uzaklaşabilmeliyiz. Fakat duadır bizim tek silahımız. Olur ya şayet Allah için sevdiğimiz yanlış yolda ise sırf ahirette cehennem ateşinde yanmasın benim sevdiğim diye Allah'tan onun için hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istemeliyiz. Bunları yapamadığımız andan itibaren Allah için değil nefsimiz için istemiş oluruz her bir şeyi. O beni bilmese de ben ona dualar ediyorum her gece. Hayırlı insanlarla karşılaştır ey Allah’ım diyorum. Evlendiği insanı kendine hayırlı kıl diyorum ağır gelse de nefsime. Ama Allah için sevmenin tadı zaten onun bilmesinde değil bilmeden de onun iyiliğini isteyebilmekte. Kalpler Allah’ın elinde ve evirip çeviren yine Allah’tır o kalpleri. Allah senin için bir şeyi hayırlı kılacaksa onu sana sen istemesen de nasip eder. Sakın ola şeytana aldanmayasın. Görmeden de onun ruhunu sevmeye devam edesin. Beden fanidir bir gün yok olmaya mahkumdur. Lakin ruhlar ebedidir kalıcı olacak olan da o dur. Öyleyse biz sevgimize bürünelim ruhlarını sevelim. Yarın hakkın huzurunda ben bu ruhu sevdim diyelim ki Efendimizin hadisine Nail olalım."

"Kişi sevdiğiyle beraberdir." Ebedi olan yurdumuzda aşk hiç bitmeyecek dostum. Asıl hazırlığımız orası olsun inşallah” demiş. Ne emsalsiz bir cevap değilmi? Yitirdiğimiz, bilemediğimiz ne çok şey var.

Anladığınız gibi konu sevda değil ALLAH İÇİN İNSANLARI SEVEBİLMEK. 

Beşeri sevdalardan, beşeriyata düşkün dostluklardan kopup, gönülden ALLAH İÇİN SEVEBİLMEK dileğiyle.. Tam da konunun üzerine iyi gidecek o kelamı Cahit Zarifoğlu ne de güzel söylemiş:

"Allah katında makbul olanı görecek göz kimde var? Çula çırpıya bakarak insana değer biçenlerin elinde ne kaldı?"

Elbet nefisler var olduğu sürece, insan olmanın iki rengini hep göreceğiz. 
Kimileri yukarıdaki hikayede olduğu gibi beyazı, 
Kimileri de siyahı öğretecek. 
Hayatınızda grilere yer verebiliyor iseniz amenna.. 
Değer verdiklerimiz dostane bir şekilde dertlerinizi dinledi ise, acınızı kederinizi hafifletti ise..
İki vakte kalmadan hayatınızın en kötü yerinde de yer alabilir. 
Veyahut siz nedenini bile bilmeden sırra kadem hayatınızdan çıkabilir.
Yazmışlardır bunu bir kenara.
İlla benim "yazın bunu bir kenara" 
Dememe hacet var mı?
Yada illaki psikolog olmamıza, 
Kişisel gelişim kitaplarına boğulmamıza.
Öyle ki Hayat tecrübeler manzumesidir...
Kan bağı olanlarla da can bağı olanlarla da yaşamışsınızdır.
En ağır gelen olgu, dertlerinizi emanet etmek değil.
Ona kendinizi açacak kadar yakın görüp baştacı etmek.
Ne zaman düşseniz. Bir büyüğün sözüyle, 
Kah bir hadis, kah bir ayetle birlikte dirilmek.
Gün gelip hepsini bertaraf edebilmek.
Yoksa inanın devranın terse dönüşünü izlemek çok zor.
Kimsede dur demiyor.
Bir bakıyorsunuz Dünya öylede dönüyor.
Mesela bendeniz insanların fütursuz konuşmaları, kıdemsiz, içi boş sohbetleri yüzünden
Konuşmayı unuttum.
Yazmayı söktüm.
Bu da benim kısır döngüm.
Şarkıda da diyor ya
"Dostum Lokman hekim olsa, sarsam yarayı yarayı" bizde dostluk tanımı öyle vukuu bulmuştu. 
Ama işte DERT İNSAN KAÇIRIR,
KEÇİLERİ KAÇIRTIRMIŞ.
Ya da hayatınızdakilerin yaşattıklarından analiz ederek siz karar verin :
DERT İNSAN MI KAÇIRIR
KEÇİLERİ Mİ KAÇIRTIR?

Sevgi dolu insanlara çok dikkat edin olurmu? Onlardan alabileceğiniz çok güzellik vardır. Onlar yalnızlıklarından hep mutluluk çıkaran, memnunculuk oyunu oynayan insanlardır.
Kimseyi aldatmazlar. Fakat tuhaftır ki aldanırlar. 

Sevgisiz büyüyen insanlar sevgi dolu olmayı başarabiliyorlarsa bu onların güçlü yanlarını size sunar. O insanlar hep birilerine iyi gelenlerdir...

Kendinize iyilik ne yapabilirsiniz!
Nefret dolu, sevgisiz gözlerle temas kurmayın.
Müziğe, göze sunulan bir kaç şölene kaptırdığınız size iyi gelen herhangi bir anınıza dokundurmayın.
Kendinize iyi gelen hiç bir anı başkası için bozmayın.
Kaybettiğinizde üzülmezsiniz.