Tarık Efendi Dekolte Mini Etek
Geçenlerde bir gazeteyi okurken karşıma çıkan bir haber adeta kanımı dondurdu. Haberde bazı sanatçıların ülkenin gidişatını değerlendiren toplantısından çıkan görüşleri bu toplumun durduğu yerden çok ama çok uzaktan değerlendirmeleri akla ziyandı.
Bunlardan biri de bizim yıllardır filmini izlediğimiz Tarık Akan Abimiz ülkenin gidişatından dolayı geceleri uyuyamadığını belirterek bundan dolayı strese girdiğini ve alkol aldığını belirtmişti.
Yıllarca boylu poslu, sempatik bildiğimiz Tarık Abimizin düştüğü duruma bakın, üzüldüm desem yeridir. Anadolu insanın, İslam hamuruyla yoğrulmuş böylesine kadim geçmişi olan toplumun zehir saçtığı düşüncelerin nereden peydahlandığını anlamak güç.
Anadolu toplumunun bağrına bastığı Tarık Akan’ın duygu ve düşüncelerinin kendi milletinin değerlerine karşı olan tavrı, aslında hastalıklı bir ruh halinin tezahürü olsa gerek. Tarık Efendi yıllarca seni seven, filmlerini izleyen bu toplumun seçtiklerine de saygı göstermek zorundasın. Bu milletin sevgisiyle bir yerlere geleceksin, kalkıp milletin değerleriyle savaş halinde olacaksın! Unutma ki, Anadolu insanı senin bu zehirlenmiş duygularından dolayı artık seni sevmiyor bunu da böyle bilesin.
Yine geçtiğimiz günlerde seküler kafadarlar olan Uğur Dündar, Tuncay Özkan, Soner Yalçın özel bir televizyon kanalında bir araya gelerek konuşmalarında "inadına dekolte, inadına mini etek" diyerek bıyık altı gülüşleriyle Cumhuriyetçi olmanın yolunun bu iki kavramdan geçtiğini üzerine basa basa vurgulamaları, Anadolu’daki başını örten güzel analarımıza tesettürlü bacılarımıza göstermiş oldukları saygısız tutumları ve sevimsiz halleri, milyonlarca anamıza ve bacılarımıza meydan okumaları düştükleri zavallı halin yansımalarının komedisini izledik.
Düşünün yıllarca sözde yolsuzluklarla mücadele örneği programlarıyla bize yutturulan bu toplumun dini değerlerine saldıran Uğur Dündar’ı yani o pişkin, zehir saçan, merhametsiz insanı bizlere nasıl da doğru erdemli insan diye yutturmuşlar.
Kibrin ve anlamsız gururun başlarını döndürdüğü, Milletin değerleriyle savaş halinde olan merhamet yoksunu zavallılar, bunu iyi bilesiniz ki bu ülkede tesettürlü olsun, mini etekli olsun kimsenin birbiriyle bir hesabı, alıp veremeyeceği yok.
Sizler, son yıllarda ülkeyi kaosa götürmek için denemiş olduğunuz bütün fitne algı operasyonlarınızın işe yaramadığını gördünüz. Bu milletin (başı örtülü olsun, mini etekli olsun) yanında sizlerin saçma düşüncelerinizin karşılığının olmadığını görmenize rağmen, sevimsiz ruh hallerinizle toplumu birbirinden ötekileştirme söylemlerinizin anlamının olmadığını çok iyi biliyorsunuz.
Dünya görüşünüz, bu toplumla yaşamış olduğunuz kan uyuşmazlığınız sizin daha da büyük hatalar yapmanıza sebep olacağı gibi, düştüğünüz hastalıklı ruh halinizin karşılığını da Anadolu insanında bulamayacağınızı sizlere hatırlatırım.
Saçma ideolojilerinizin değer göremediği bu toplumda artık son çırpınışlarınızla, modası geçmiş oyunların peşinde olan sizler ötekileştirmeye devam edin bakalım!
Anadolu insanı başı açık ya da kapalı olsun kimsenin arasında hiçbir zaman ayrım gayrım anlayışı olmadığı gibi, birbirilerini anlama, tahammül gösterme, sevme anlayışlarının sizin ötekileştirme anlayışlarınızın çok ama çok üstünde olduğunu bilesiniz. Bu alandan vazgeçin Anadolu insanı buradan size ekmek yedirtmez. Son olarak düştüğünüz durum acınası bir durumdur benden söylemesi. Ha son olarak hatırlatayım dedim.
Hatırlarsanız, Mustafa Kemal’in eşi de başörtülüydü hatta çarşaf giyerdi.
Annesi de, kız kardeşi de…
Mustafa Kemal onlara; "İnadına mini etek giyeceksiniz, inadına dekolte giyeceksiniz" demedi.
YAZIYA YORUM KAT