1. YAZARLAR

  2. Özcan BEŞKARDEŞ

  3. Vatan Satılmış İrtica Hortlamış
Özcan BEŞKARDEŞ

Özcan BEŞKARDEŞ

Yazarın Tüm Yazıları >

Vatan Satılmış İrtica Hortlamış

A+A-

Vatan satıldı, İrtica hortladı, kominizim geldi gibi söylemler yıllardır seküler anlayışın siyasetini şekillendiren korku ve paranoyak söylemler üzerine kurulu saçma sapan anlayışlar maalesef devletimizin resmi algısını oluşturmuştu. Bu anlayış yıllarca farklı düşüncelere, inançlara, kimliklere, mezheplere tahammülü olamayan, kendisi gibi düşünmeyenlere sürü muamelesi yaparak, aptal demekten de  utanmadılar.

30 yıldır ülkemizin belası olan terörü bitirme girişimlerinin kansız ve barışçıl yollarla atılan adımlarda olumlu gelişmeler yaşanmaktadır. Son zamanlarda barış atmosferinin hakim olduğu bir dönemden geçerken, yine geçmişteki kaos ve tedirginlik senaryoları tekrardan hortlatılmaya çalışılıyor. Terörün son bulması için atılan adımları olumlu bulmakla birlikte, kardeş  kanının daha fazla akmaması ve anaların göz yaşının dinmesi için mutlak manada barışın olması gerektiğine inanıyorum.

Türkiye’de yaşanan değişim ve gelişmişlik son on yılda kendisini her açıdan göstermiştir. Halkımızın refah düzeyi, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünde ülkemiz çağ atladı. Bu şanlı milletin tarihine baktığımızda bunları fazlasıyla hak eden bir millet olduğu görülmektedir hiç şüphesiz!

Ülkemizdeki gelişmişlikle birlikte  milletimizin olaylara bakışı idolojik değil de vicdani olarak kendisini gösteriyor. Çünkü bu halk değer ve kıymet bileni, kendisine sahip çıkanı baş tacı yapmasını çok iyi bilendir. Son on yılda Sayın Başbakanımız ve ekibi bu ülkeyi karış karış gezerek, nerde ne yapılabilir kaygısına kapılarak, ülkeyi adeta inşaata çevirerek, Cumhuriyet tarihinde yapılanları, son on yılda fazlasıyla gerçekleştirdiler.

Halkına aşık böyle bir liderin  ve ekibinin ülkemizin önünde en büyük engel olan ve milyon doları terörle mücadeleye harcayan terörü bitirme çabalarındaki barış görüşmelerinden dolayı felaket tellaları tarafından insafsızca eleştirilmesini doğrusu yadırgıyorum. Geçmişte de biz bu kirli senaryoları çok gördük, hep bildik aynı olaylar; irtica hortladı, vatan satılıyor, iftiraları atarak olayları çıkımaza sokmak istediler. Yakın tarihimizde de şahit olduk 28 Şubat post modern darbeyle bu mazlum milletin dini ve milli değerleriyle nasıl da oynadılar. Bunlar, milli menfaatlere değil, kendi çıkar menfaatlerine hizmet edenlerdir, kanın akmasından medet umanlardır.

Türkiye, yeni Dünya düzeninde daha güçlü bir şekilde yer alabilmesi için (yeni Osmanlı ruhu) üzerinde oynanan oyunları bir bir bertaraf etmek zorundadır. Umarım, uluslararası şer güçlerin desteğini alan terörü bitirmek için yapılan girişimler hayırlısıyla barışla ve  kanın durmasıyla son bulur.

Dünya kurulalı hangi savaşların, kavgaların, kan davalarının sonucu barış olmamış! Evet bütün savaşlar yıllarca sürse de sonunda barışla sonuçlanmıştır. Devletimizi Avrupa standartlarına getiren bir başbakanın bu vatanının bir çakıl taşını verecek düşüncesi suizan, akla ziyan, kıymetsiz, anlamsız ve çamur at izi kalsın! düşüncesidir.

Bin yıldır kadim İslam kültürüyle yoğrulmuş olan sımsıcak kardeşlik anlayışımızı hiç kimse bozamayacaktır. Artık dağlarımızda sevgi tomurcuklarının açmasının, silah seslerinin değil, davul ve zurnaların çalmasıyla hep beraber kardeş türküleri söyleyip, halaylar çekerek tüm dünyaya birlik ve beraberliğimizi yeniden gösterme zamanı gelmiştir.

Hayırlısıyla silahların susup kanın akmaması için ümit edip, dua etmemiz gerektiğine inanıyorum.

Sevgiyle kalın.

Bu yazı toplam 2634 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazılan yorumlar hiçbir şekilde www.adilcevaz13.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
12 Yorum
  • tuncay / 08 Nisan 2013 Pazartesi 15:54

    -güzel abilerim barış savaşın olduğu durumlarda olur ortada herhangi bir savaş yok bu bir.
    -insanlar ne zaman nerde nasıl ne isteyeceklerini bilmiyorlar bu iki.
    -geçen bir hastaneye gittim 70 hasta kadın. bir doktor vardı öncelik doktor istesinler bu üç.
    -3 .5 yıl ücretli öğretmenlik yaptım köylerde sürekli yer değiştirdim öğrenci verim alamıyor öğretmen istesinler bu dört.
    -öncelikle ihtiyaçlar olsun sonra lüksler bu da beş...

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Can / 07 Nisan 2013 Pazar 23:43

    Bu Ateşi Söndürmek İçin Herkes Su Taşımalı Yrd. Doç. Dr. Zeki TAN Hocamın Yazısına İthafen söylemek isterim ki;
    Mancınık içinde ateşe atılmak üzere iken Hz. İbrahim As'ın yanına CEBRAİL gelerek;
    -Ey Allah'ın Peygamberi Mübarek insan Dile benden seni hemen kurtarayım.. demiş...
    Ancak Hz İbrahim;
    -Hayır benim sana ihtiyacım yok. Benim Büyük ALLAH'ım var. Ben ondan yardım beklerim diye buyurmuş.

    Sayın Hocam;
    Ateş ne ki su söndürür.
    Gir içime yananı gör... demiş AŞIK...

    Aşık Kim deme?

    Aşıklardan çıkar sözün zengini.
    Gösterin cihanda TÜRK'ün dengini,
    Ayyıldızlı BAYRAĞIMA rengini
    Verene kurbandır bu canım benim....

    Yanıtla (0) (0)
  • MEHMET / 07 Nisan 2013 Pazar 23:13

    Hikayen güzel de bunu ÖKÜZLERE anlatmenın bence gereği yok. Yanlız ben KÜRT kardeşlerime ithaf olunmak üzere bir KISSADAN HİSSE anlatayım.
    Kurt bir kaç tane olan yavrularını toplamış onlara öğüt veriyor.
    -Artık yürüyorsunuz ve yuvadan çıkıp avlanma zamanınız geliyor ancak dışarıda sizleri bekleyen çok büyük tehlikeler var. demiş
    yavruları merakla annelerinden bu tehlikenin ne olduğunu sormuşlar.
    Anne kurt;
    -Yavrularım size anlatayım. Ayı bizim için tehlikeli bir düşmandır.Ona dikkat edin. Aslan çok tehlikelidir onunla da baş edemezsiniz. Kaplan, çakal,sırtlan vs demiş.hepsini anlatmış. en son olarak ta şunu söyleyeyim ki ona çok dikkat edin....
    Yavruları merakla sormuş,
    -Anne nedir ? demişler.
    -Düşmanlarımızı tanıdınız ya bunlara karşı tedbir alırsınız ama asıl tehlikeli olan KÖPEKLERDİR.
    -Nasıl yani anne ? demişler.
    - Yavrularım O BİZE BENZEYİP TE BİZDEN OLMAYAN O KÖPEKLER VAR YA asıl onlardan sakının.. Sizin en büyük düşmanınız onlardır....

    Ben de diyorum ki! KÜRT kardeşlerim o size benzediğini söyleyen ve sizden olmayan O KÖPEKLER VAR YA onlara dikkat edin.. Allah'a emanet olun....

    Yanıtla (0) (0)
  • Cengiz Çetinkaya / 06 Nisan 2013 Cumartesi 11:42

    Ormanın birinde çakallar toplanmış. "yahu" demişler, "hesapta yırtıcıyız,
    açlıktan öleceğiz birader ....

    Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor;

    Fillere saldırsak, fazla büyük...

    Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor,

    Ee balık yakalayacak halimiz de yok...

    N'aapsak? "

    Bir tanesi "en iyisi, öküzlere saldıralım" demiş,

    "iri yarı görünüyorlar ama ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"

    Olur mu? Olur.

    Hücum!

    Ama evdeki hesap çarşıya uymamış;

    Öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer...

    organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.

    Aslanlar aç bilaç.

    N'aapsak, n'aapsak?

    "tilkiye danışalım" demişler.

    Tilki "kolay" demiş,

    "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."

    Kabul etmişler.

    Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş,

    "saygıdeğer öküzler" demiş,

    "aslında çakallar uysaldır, sizi de çok seviyorlar...

    Ama; Şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o...

    Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü,

    Kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın! "

    Öküz heyeti düşünmüş taşınmış,

    "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" Mantığıyla,

    verivermişler sarı öküzü...

    Çakallar da afiyetle yemiş.

    Bir gün, iki gün ....

    Tilki gene gelmiş.

    "bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş

    Ve eklemiş:

    "ama şu var ya benekli öküz, benekli öküz,

    O burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş,

    Canları çekiyor, verin, kurtulun!"

    Öküz heyeti düşünmüş,

    "otlağın selameti için"

    Teslim etmiş benekli öküzü...

    Üç gün, dört gün...

    Tilki gene gelmiş.

    Kuyruğu uzun olanı...

    Burnu beyaz olanı...

    Tombul olanı...

    Tek tek alıp, gitmiş.

    Otlak seyrelmiş.

    Semirmiş Çakallar.

    Günlerden bir gün... Artık tilki gelmemiş!

    Gerek kalmamış çünkü.

    Doğrudan Çakal gelmiş.

    "hanginizi istiyorsam,

    Canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz,

    Adamı hasta etmeyin" demiş.

    Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler,

    "keşke sarı öküzü vermeseydik" demiş ama iş işten geçmiş.

    * * * *

    İşte Öküzlük böyle bir şeydir...

    * * * *

    Bu hikaye sebebiyle,

    dünyaca ünlü alman şair ve tiyatro yazarı Bertolt Brecht akla geliyor...

    Bir şiirinde aynen şunları yazmıştı:

    "Naziler önce komünistleri tutukladılar;

    Komünist değilim diye ses çıkarmadım.

    Sonra Yahudileri tutukladılar,

    Yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım.

    Sosyal demokratları tutukladılar,

    Savunmak bana mı kaldı dedim, sesimi çıkarmadım.

    Sıra bana geldiğinde;

    Etrafta tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı!"

    ***

    Şimdi bakın çevrenize.

    çevrenizde ses çıkartacak kimse kaldı mı?

    Umarım sıra size gelmez!..

    Yanıtla (0) (0)
  • Nasır DENİZ / 05 Nisan 2013 Cuma 10:31

    Barış sürecine İtirazların olması kadar doğal bir şey olamaz zira 80 yıl boyunca felaket senaryolarıyla oynattıkları,uyuttukları bir toplumun bir an önce uyanmasını beklemek,doğruları görmelerini beklemek fazlaca iyimserlik olur diye düşünüyorum..Felaket senaryoları diyorum çünkü 1920 lerde Osmanlı' dan kalma Anadoluda kurulacak ülkenin ortak paydasıydı bin yıldan beri birlikte yaşayan farklı etnik unsurlar...Eşitlik özgürlük aydınlık ilericilik gelecekti ama yasaklar, zindanlar, katliamlar, sürgünler, daha erken daha şiddetli geldiler..geldiler durmaksızın...yanında açlık yabancılık, işsizlik,geri kalmışlık, bagımlılık, içten içe gelişen bölünmüşlüğü de getirir olmustu...Kürtlerin isyanıyla kanla bastırılan sonları başladı, sonra Kürt sürgünleri basladı,, yetmedi aydın Ulema kesimleri susturuldu, kimileri asıldı,camiler kiliseler hayvan barınakları oluverdiler güzel ülkemin kimi ucra yerlerinde...yetmedi Aleviler susturuldu dönem dönem kanla terbiye edildiler, yetmedi rumlar, yetmedi romanlar yetmedi yetmedi yetmedi...10 senede bir nizamı iyi oturtmak için darbeler yapıldı,,halka rağmen halk adına, dine rağmen din adına, millete rağmen millet adınaydı herşey...heyhat..güzel ülkemde dili kimliği yasaklansın diyemi savaştılar Kürtler,Aleviler,dergahları kilitlensin diyemi kutsal vetfalar verdiler Müslüman Ulemalar...Heyhat..!! Biz çoklu bir yapıdan sosyolojik birliktelikten gelmiştik oysa nasıl sığacaktık bu tekliye? teklilere? tekçilerin tekçi dünyalarına???bu yasak ve cagdışı zihniyete olan itirazlar kan ölüm,açlık geri kalmıslık üretti de üretti...30 yıllık isyan bilançosu 50 bin ölü,binlerce boş köy, binlerce kayıp insan, binlerce hayal kırıklığı, binlerce milyar dolar fakirlik,,,,kimden gitti hepimizden, 75 milyon insandan,,hatta 150, 300 milyon insandan belki...ya geleceğimizdeki insanlar...biz birdik ama tek değildik.!!!!şimdi devlet değişti,,eski yontemlerle ülkenin sağ salim gidemiyecegini anladı, devletin aklı AkilDevlet sınıfına atladı...Millet görüyor bunu, zenginiyle fakiriyle görüyor ve istiyor bu değişimi...bu değişimin bize ne getireceğinden ziyade, bizden ne götüreceği çok belli,,,Ölümü götürecek, çeteciliği götürecek, faili meçhulleri aydınlatacak, milli geliri artıracak, devletin gücünü artıracak, hukukun üstünlüğü yerleşecek, işsizlik azalacak, hak hukuk gag guguk olmiyacak,vicdanlar susturulamayacak, yalandan kardeşlik naraları atılmayacak, kan üzerinden politika dönemi bitecek,,Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Gariban Türkler herkes bu ülkede kendini güvende hissedecek,gelecek nesillere inkarsız redsiz yasaksız bir Türkiye bırakmak fena mı olur? gelişmiş zengin dışarıya göç vermeyen bir ülke görmekve yasamak fenamı olur,,,evet baharlar gelsin dağlarımıza artık savaşlar değil...ailelerin gözü gönlü hüzünle dolmasınlar artık...sayılı günler eziyet günlerine dönmesinler artık.. biz birdik bir, Tek olmadık olamadık olamıyoruz işte..Bunun en iyi kanıtı son 10 yıldır özgürlük,Eşitlik,demokrasi, hukukun üstünlüğü halkların kardeşliği sözüyle yavaşta olsa icraatlarıyla tek başına hükümet olan AKP dir...Kimsenin ölüsü dirisi kimseninkinden degerli degildir,,kimsenin rengi dili kimliği, kimseninden üstün değildir,,acı her yerde acıdır,, zulüm her yerde zulümdür.üstünlerin hukuku hep işlediği için,kanunlar onları korumak için hep işlediği için biz ülke olarak hep gerilerde kaldık.Umarım dilerim bu süreç kanlı beyinlere ragmen,düşman kalplere ragmen sonuna kadar başarıyla gidecektir..süreç başarıya ulaşırsa bizden götürecegi saydıklarımdır...yerine ne getireceginide aklı selim insanlar söylesinler.. Ayrıca on yıllardır karakterinden vicdanından şüphe duymadıgım, hakkaniyet değerlerine baglı olan sayın yazarı yazısından dolayı kutluyorum...Selamlar...

    Yanıtla (0) (0)
  • Daha fazlasını göster