1 Nisan Erciş'in Kurtuluşu ve 'Dünden Bugüne Erciş'
Bugün 1 Nisan doğduğum ilçem ata yurdum Erciş’in esaretten kurtuluşunun 103. Yıl dönümü. Sıcak denizlere inme hülyasına kapılanların tahriki, aldatması ve fitnesi ile birlik, beraberlik ve itaat üzere olanlar aldanarak belki de isteyerek Erciş’i ağır bir mezalime uğratmış, masumlar şehit edilmiştir. Erciş Çavuşoğlu Samanlığı denilen mevkide hunharca yapılan katliam hâlâ yürekleri sızlatır. Bu kıyım yüzünden Erciş, Adilcevaz, Ahlat’tan sivil Müslüman ahali Anadolu’nun içlerine doğru muhacerete çıkmıştır. Urfa, Adana, Konya, Isparta’ ya kadar göç etmek durumunda kalmışlardır. Birçoğu yolda açlık, sefalet ve hastalıktan vefat etmiştir. Kurtuluştan sonra ancak bazıları dönebilmiştir. Ailesini, büyüğünü, yakınını kaybedenler ise onları himayesine alan ailelerin yanında kalmıştır.
O günlerin silinmez izleri hâlâ devam etmektedir. Yolumun düştüğü Denizli, Isparta gibi illerde bu acının izlerine şahit de olmuşumdur. Öğretmenlerle ilgili bir etkinlikte tanıştığım bir öğretmenin Ercişli olduğumu duyunca gözleri parlayarak yanıma gelmesini, büyükannesinin muhacirlikte tüm ailesini kaybetmesini, bir aileye verilişini, akrabalarını hiç bilemediğini sadece Erciş’ten geldiğini hatırladığını anlatmasını unutamam. Yine Denizli Çardak’ ta buna benzer bir hikâye olduğunu aslen Adilcevaz’dan Kendiroğullarından olduklarını bildim, gördüm. Benim dedem 25 yıl Adana’da kalmak zorunda kalmış mesela.
Allah kahraman ecdadımızdan razı olsun. Erciş ve Van’ı bir bahar müjdesi gibi esaretten kurtardı. Ancak karşılaşılan büyük bir yıkım vardı. Sosyal ve kültürel hayatı sürdüren, şehri ayakta tutan ahaliden birçoğu büyükler ya şehit olmuş, ya da gittikleri yerden dönememişti. İlçemizin ve ilimiz Van’ın konumları itibari ile zamanla farklı yerlerden göç alınca Erciş’ e ait yüzyıllardır devam eden sosyal ve kültürel doku, ortak akıl ve bakış açısı da değişmeye başladı. Esaretten kurtulan Erciş’in sosyal, kültürel, milli ve manevi değerler açısından eski canlılığını koruması, geliştirerek idame etmesi, birlik beraberliği ihdas eden ruhun devamı gerekiyordu. Erciş, alınan bir miras değil bir sonraki nesillere teslim edilmek üzere bize verilen emanetti. Bizden öncekiler üzerlerine düşeni yaptılar. Bugün bu sorumluluğu kendisi için bir borç olarak hissedenler de var çok şükür.
Erciş’in, Van’ın, Adilcevaz’ın kökü maziden gelen bir kimliği, yapısı ve dokusu vardır. Toplumu, toplum, kenti kent yapan temel DNA’sı sayılan kendine özgün dinamikler bulunmaktadır. Bu dokuyu korumak ve ileriye taşımak gerekir. Bu anlamda bir başkasının yönlendirmesi ile değil; tanık oldukları, yaşadıkları ve engin memleket sevgisiyle kırk yıldır 'Erciş’in Dünü ve Bugünü' üzerinde kafa yoran, emek veren, hep araştıran ve sonuçlarını Erciş’le paylaşan eser veren Selahattin KOŞAR’ın büyük katkısını dillendirmek istiyorum. Kendisinin Erciş ilçesi için kaleme aldığı kitabı hakkında 2008 yılında İhlas Haber Ajansında şöyle bir haber var.
"Araştırmacı yazar Selahattin Koşar'ın Van'ın Erciş ilçesini kaleme alarak hazırladığı 'Dünden Bugüne Erciş' isimli kitabı piyasaya çıktı. Erciş ilçesinin tanıtımına katkı sağlamak üzere böyle bir çalışma yaptığını belirten Selahattin Koşar, doğduğu ve doyduğu yere vefa borcunu ödemek için 30 yıllık bir araştırma sonucunda kitabını hazırladığını söyledi. Koşar, özellikle genç kuşak Ercişlilerin, ilçenin bir çok özelliğini bilmediğini belirterek, "Araştırmalarım esnasında çok sayıda değerimizin kaybolduğunu, bir çok Ercişlinin de bunları bilmediğini yakından gözlemledim. Tabi bunları suçlamak gibi bir niyetimiz yok. Sadece bir tespiti ortaya koymak istedim. Kitabın bir anlamda bu boşluğu dolduracağına, gençlerimizi yeni araştırma ve incelemeler yapmaya sevk edeceğine inanıyorum. Erciş hakkında ne kadar araştırma, yazı yazılırsa yazılsın, yine de birçok şeyin eksik kalacağını biliyorum. Bence bazı şeyler eksik olsa da, önemli olan doğruları yazabilmektir. Bunun için elimden gelen bütün gayret ve titizliği gösterdiğime inanıyorum. Zaten öyle olmasaydı eser bu kadar gecikmez ve yıllar önce piyasaya çıkardı" dedi.
Erciş ilçesini konu alan 423 sayfalık eserde ilçenin coğrafi, idari, tarihi, kültürel, ekonomik, eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme, konaklama, folklor, sosyal hayat, gelenek ve görenek, toplum hayatı, spor, basın-yayın gibi birçok konu başlıkları yer alıyor.
Dünden Bugüne Erciş, büyük bir emeğin eseridir. Tamamen kendi imkânları ile bastırılmıştır. Erciş’ e karşı duyulan bir vefa olarak bunun hazzını duymayı yeterli görmüştür. Dünden Bugüne Erciş, akademik çevrede de günümüz yakın tarihinin tarihçesi olarak yankı uyandırmış, sempozyumlara konu olmuştur.
Birçok gazete, dergi ve web sayfalarında yazıları olan, araştırmalarına devam eden Selahattin KOŞAR’ın ilk kitabı olan "Ercişli Şairler ve Şiirlerde Erciş" 2000 yılında, ikinci kitabı "Dünden Bugüne Erciş" ise Ocak 2008 de yayınlandı. Ancak yayımlamayı düşündüğü beş kitabı da bulunmaktadır. Bunlar;
1- Dünden bugüne Erciş (Genişletilmiş 2.baskısı)
2- Ercişli Şairler ve Şiirlerde Erciş II
3- Tarihi Belde Çelebibağı
4- Erciş’ten Esintiler
5- Erciş’te Bir Hoş Sada, olduğunu çeşitli kaynaklardan öğrendim. Tabi kitap işi çok emek isteyen bununla birlikte maddi olanak da gerektiriyor. Yayınevleri önce kendini düşünüyor. Kitap okumayı öven ama okumayan bir toplum olduğumuz için de eser basmak çok zor.
Konumuza dönersek geçmişini bilen, geleceğe daha emin adımlarla ilerler. Bu uğurda ne yapılsa azdır. Erciş’e dair çalışmalarına devam eden fikri, vicdanı hür nesillerin ülkesini her anlamda işgale maruz bırakmayacak bir şuura sahip olması gerektiğine inanan Öğretmen Selahattin KOŞAR ‘ a ve nicelerine minnet duygularımızla Erciş’in ve Van’ın Kurtuluş Günü kutlu olsun.
YAZIYA YORUM KAT